Türkiye helikopter ve jetlerde bugüne kadarki en güçlü motoruna güveniyor
Türkiye, uçaktan gemiye pek çok ulusal platforma güç sağlayabilecek, şimdiye kadar geliştirdiği en gelişmiş motoru üretmeye başlamak için gün sayıyor.
Genel müdürü Mahmut Faruk Akşit, baş geliştirici TUSAŞ Motor Sanayii’nin (TEI), Türkiye’de bir ilk olan TF-6000 turbofan motorunun üretimini 2023’ün ilk aylarında tamamlayacağını söyledi. Çarşamba.
Karadeniz’in Samsun ilinde düzenlenen ülkenin en büyük havacılık ve teknoloji etkinliği Teknofest’te şu anda ilk kez sergilenen motor tasarımı tamamlanmış olup, hedeflenen ilk olarak önümüzdeki çeyrekte piyasaya sürülmesidir. Akşit, Anadolu Ajansı’na (AA) verdiği demeçte.
Akchet, yeni motorun bir art yakıcı ile 6.000 pound’a kadar itme veya 10.000 pound üretebileceğini ve süpersonik hızları mümkün kılacağını söyledi.
Motorun iki yıllık bir çalışmanın ürünü olduğunu kaydetti. “Tasarımı tamamlandı ve üretim aşamasında. Bu kadar büyük bir motor için bir prototipin ilk üretimi bir yıldan eski olabilir, ancak hedefimiz onu gelecek yılın ilk aylarında tamamlayıp start’a basabilmek. Akshid, “ilk çeyrekte yükseldi” dedi.
TF-6000’in Türkiye’de bugüne kadar tasarlanmış ve geliştirilmiş en büyük ve en güçlü motor olduğunu vurguladı.
Akşit, motorun ülkenin yeni tasarlanan insansız savaş uçaklarının yanı sıra T129 Taktik Keşif ve Taarruz Helikopteri’nin (ATAK) yükseltilmiş versiyonu ile fırtına botu gibi deniz gemilerine güç sağlayabileceğini söyledi.
Türkiye’nin drone kralı Baykar tarafından geliştirilen Ulusal İnsansız Muharebe Hava Aracı Sistemi (MIUS), ilk uçuşunu önümüzdeki yılın başlarında gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Prototip Mayıs 2021’de tamamlandı.
Platformun, beş saatlik uçuş süresi ve 35.000 fit çalışma irtifası ile güçlü bir manevra kabiliyetine sahip olması bekleniyor. Türk Donanması’na ait taarruz gemisi TCG Anadolu gibi kısa pistli gemilerden iniş ve kalkış yapabilmesi bekleniyor.
Akşit, “Özellikle bu motor için güç sınıfını seçtik. Özellikle Bayraktar Kızılelma’nın ihtiyaç duyduğu anda ihtiyacını karşılayabilecek bir boy ve ona uygun bir boy tercih ettik” dedi.
Ayrıca Baykar’ın teknoloji baş sorumlusu Selçuk Bayraktar, uçağın düşük seviyeli radar kesitine sahip olacağını ve düşük tespit özelliğinin avantaj sağlayacağını söyledi.
Bayraktar, dünyada çok az ülkenin bu tip drone üzerinde çalıştığını vurguladı. Geleceğin sadece havaalanlarında değil, kara ve deniz alanlarında da tamamen insansız hava araçlarının (İHA) hakim olacağını öngörüyoruz” dedi.
Yabancı ülkelerin savunma ürünlerine getirdiği yasaklara da değinerek, sistemlerin yurt dışından gelip gelmemesinin Türkiye için bir sorun olmadığını söyledi.
İthal dronlar olsaydı bunları (yerli olarak üretilmiş dronlar) göremezdik. Belki de bizi satmasalar daha iyi olurdu.”