Türk Satranç Müzesi minyatür bir dünya kuruyor – Gazimağusa Gazetesi
ANKARA – Türk başkentinin eski şehrinde, türünün tek örneği Satranç Müzesi, dünyanın dört bir yanından farklı kültür ve gelenekleri temsil eden çeşitli koleksiyonlarla ziyaretçilerine zaman ve mekanda bir yolculuk sunuyor.
Napolyon Bonapart ile İngilizler arasındaki savaş, Osmanlı döneminin ünlü savaşları, Yüzüklerin Efendisi ve Yıldız Savaşları gibi popüler filmler ve hatta sevilen animasyon dizileri Şirinler ve Asteriks, fuarda sergilenen koleksiyonlardan birkaçı. 110 ülkeden derlenmiş 727 satranç takımının bulunduğu Gökyay Satranç Müzesi Vakfı.
Terracotta Warriors’ın satranç kopyası, Çin’in ilk imparatoru Qin Shi Huang’ın mezarını koruyan gerçek boyutlu heykeller gibi Çin’den bazı koleksiyonlar özellikle ilgi çekicidir.
Mütevellisi ve kurucusu 82 yaşındaki Akın Gökyay, avukatlık mesleğidir. Satranca olan tutkusu yıllar öncesine dayansa da koleksiyonunun bir müzeyi dolduracak kadar zengin olmasını ve Guinness Dünya Rekoru kırmasını beklemiyordu.
“1975’te İtalya’nın Milano kentinde seyahat ederken güzel bir satranç takımı gördüm ve satın aldım. Bir röportajda Xinhua’ya “Bir sete başlamayacağım” dedi.
“Tek setle başlayıp zamanla 5, 10 ve 20 sete çıktım. Daha sonra her yurt dışı ziyaretimde birçok seyahat ettiğim ülkelerin kültürünü, tarihini ve değerlerini yansıtan farklı satranç takımları aramaya başladım. beni yanına almıştı,” dedi Gökyai.
Sonunda Gökyay’ın koleksiyonu büyümeye devam ederken, eşinin onu halkla paylaşmasını önermesi, bu müzecilik yolunda ilk adım oldu.
Müze, Türkiye başkentinin turistik bir bölgesi olan Hamamounu’da eski bir evin içinde 1.000 metrekarelik bir alana yayılmıştır. 2012 yılında dünyanın en büyük satranç takımı olarak Guinness Dünya Rekoru’na, 2017 yılında ise “Ankara’nın En İyi Müzesi” unvanına layık görülmüştür.
Her yıl yeni koleksiyonlar, malzemeleri ve tematik yenilikleri için titizlikle seçilir ve etkileyici koleksiyona eklenir.
En yakın tarihli koleksiyonlardan biri, on binlerce yıl önce mağara adamları arasında çalınmış olabilecek bir parça yaratma fikri olan bir Türk tasarımcının koleksiyonudur, bu yüzden sadece parke taşından yapılmıştır.
Gökyay, satrancın her yaştan ve her dilden insanla oynanabileceğini, çocuklarda analitik düşünceyi ve zekayı harekete geçirdiğini, barışın kendine özgü sembolik bir anlamı olduğunu söyledi.
Küratör, “Tanımadığın biriyle satranç oynayabilirsin ve aynı dili paylaşmazsın. Yine de saatlerce satranç oynayabilirsin. Bu çok medeni bir şey.”
Müzeyi ziyaret eden 23 yaşındaki üniversite öğrencisi Gagin Engin, bu kadar çok satranç tahtasını aynı çatı altında görünce “şaşırdığını” söyledi.
Tek bir yerde “Bu oyunu oynamayı seven benim gibi biri için (sadece) değil, aynı zamanda dünyanın pek çok kültürünü görebilen diğer insanlar için de çok ilginç” dedi.
Müzede yeni başlayanlar, orta seviyeler ve ayrıca yetenekli satranç oyuncuları için satranç dersleri ve atölye çalışmaları sunulmaktadır. ■