Islamic Relief, Türkiye’deki ikinci depremin ardından Güney Afrika’daki kurtarma ekiplerinin güvende olduğunu söyledi
- Türkiye Pazartesi günü meydana gelen depremlerin ardından daha fazla zarar gördü.
- Depremler, kurtarma ekiplerinin yardım sağladığı alanları vurdu.
- Islamic Relief, son depremde ekibinden hiçbirinin yaralanmadığını söyledi.
Bu ayın başlarında depremzedelere yardım sağlayan Türkiye’deki Güney Afrikalı kurtarma görevlileri Pazartesi günü başka bir depremle sarsıldı.
Türkiye’nin güneyindeki Antakya’da 6,4 ve 5,8 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi ve Suriye, Mısır ve Lübnan’da hissedildi. İlk raporlar altı kişinin öldürüldüğünü iddia ediyor ve bu ay halihazırda kaydedilen 47.000 ölü sayısına ekleniyor.
İslami Yardım Güney Afrika, Pazartesi günü küçük bir Güney Afrika ekibinin Türkiye ve Suriye’de faaliyet gösterdiğini ancak ekipte can kaybı olmadığını söyledi.
Türkiye ve Suriye İslami Yardım Misyonu başkanı Ahmed Mahmud, “Yerdeki ekiplerimiz çalışırken son depremi hissettiler. [on Monday] akşam.
Panik yaygın, sokaklar insanlarla dolu, aileler kendilerini güvensiz hissederek evlerinden çıkıyor. Sallanan binalardan kaçmaya çalışan ve bu sırada kendilerini yaralayan insanların olduğuna dair raporlar var. Pek çok insan geceyi soğuk ve sıfırın altındaki sıcaklıklarda dışarıda geçirecek.”
dairesel kapsama | Türkiye’yi bir deprem daha vurdu
İslami Yardım Güney Afrika, binaların çöktüğüne dair raporlar olduğunu, ancak hiçbir ekip üyesinin etkilenmediğini söyledi.
Mahmud, “Suriye ve Türkiye’deki hastaneleri ve sağlık tesislerini tıbbi malzeme ile sahada destekliyoruz. Buradaki insanlar son birkaç hafta içinde hayal bile edilemeyecek bir korku ve acı yaşadılar ve şimdi bir kez daha aşırı korkuyla karşı karşıya kalıyorlar.”
Pazartesi günkü deprem, başka bir Güney Afrika kurtarma ekibinin eve dönmesinden birkaç gün sonra meydana geldi.
Donor Gift’in kurucusu Imtiaz Suleiman, “Neyse ki ekiplerimiz olay yerinde değildi. Hayatını kaybedenlerin ailelerine ve Türk halkına başsağlığı diliyoruz.”
Gift of the Givers arama kurtarma ekipleri Cumartesi günü Güney Afrika’ya ulaştı.
Öte yandan gazeteci Türkmen Terzi gibi Güney Afrika’da yaşayan Türk vatandaşlarının Türkiye’de öldü mü, diri mi, enkaz altında mı olduğunu bilmeden saatlerce sevdiklerinin haberini beklemesi üzücü sonuçlar doğuruyor.
Bazı kurtarıcılar Türkiye’ye indiğinde manzara böyle görünüyordu.
Türk vatandaşı ve Güney Afrika’da kalıcı olarak ikamet eden Terzi, ailesinin iki hafta önce memleketi Kahramanmaraş’ı yerle bir eden yıkıcı depremden bu yana büyük bir endişe içinde olduğunu söyledi.
Terzi’nin akrabaları, Pazartesi günkü depremin merkez üssüne kısa bir mesafedeki Gaziantep’te yaşıyor.
Terzi, “Saat 19.00 sıralarında kayınpederim depremi hissetti. Bunun üzerine evinden çıkıp sokağa fırladı. Artçı sarsıntı ihtimaline karşı geceyi arabalarında geçirdiler.”
“Eşim 6 Şubat depreminden beri ağlıyor. Artçı deprem olur mu diye endişe ediyoruz. Eşimin ailesi çıkamıyor. Yağma çok oluyor, evlerini, mallarını, iş yerlerini sahipsiz bırakamıyorlar.”
Terzi, en kötü yanının, hücresel sinyaller kesildiği için depremin hemen ardından aile üyelerinin genellikle herhangi bir temastan mahrum bırakılması olduğunu söyledi.
izle | ‘Sıcak bir görevdi’: Kurtarma ekipleri kahramanları karşılamak için Türkiye ve Suriye’den dönüyor
Birine ulaşmak saatler alabilir” dedi.
Terzi’nin yakın ailesi, bu ayın başlarında ülkeyi sarsan depremlerden etkilendi.
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremde anne ve babası ile kız kardeşinin evi hasar gördü. Bina buzlu kış koşullarına uygun olmasa da şu anda birkaç akrabası aile çiftliğinde yaşıyor. Akrabalarından dördü öldü.
“Çok duygulandım. Doğduğum yer tamamen yıkıldı” dedi.
Türkiye’nin güneydoğusunda meydana gelen 7,8 büyüklüğündeki depremden günler sonra Adıyaman’da çöken bir binanın enkazının yanında kurbanların yakınları oturuyor.
Tarzi, tamamen yas tutamadığını da sözlerine ekledi.
“Her şeyi görüyorsun” dedi, “ama oraya gidemezsin. Cenazelere katılamazsın.”
Terzi, Türkiye’de çok sayıda deprem yaşadı.
Kasım 1999’da Ankara’dayken Düzce depremi hissedildi. Artçı sarsıntı sırasında bir binanın içindeydi ve korkusunu hâlâ hatırlıyor.
“Gerçekten çok sallanan dört katlı bir binadaydım. Öleceğimi sandım” diye hatırlıyor.