RTÜK, gazetecinin sözleri nedeniyle televizyona 7 gün yayın yasağı getirdi.
Türkiye’nin yayın bekçisi Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), bir gazetecinin bir terör lideri hakkında yaptığı ve gazetecinin tutuklanmasına yol açan canlı yayın konuşmaları nedeniyle bir TV kanalına para cezası ve yedi gün yayın yasağı getirdi. Türk dakikası adı geçen.
RTÜK’ün kararına göre kanal, geçen ayki reklam gelirlerinin yüzde 5’ini ceza olarak ödeyecek.
RTÜK, TELE1’e, yayın yönetmeni Merdan Yanardağ’ın, yasadışı Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) cezaevindeki lideri Abdullah Öcalan hakkında yaptığı açıklamalar nedeniyle yaptırım uyguladı.
Yanardağ, geçtiğimiz hafta TELE1’de 20 Haziran’da Öcalan’la ilgili yaptığı açıklamalar nedeniyle terör örgütü propagandası yapmak suçlamasıyla tutuklanmıştı. Gazeteci, ceza ve güvenlik usullerinin uygulanmasına ilişkin yasaya uyulsaydı Öcalan’ın serbest bırakılması gerektiğini söylemiş ve Öcalan’a uygulanan ‘tecridin’ yasal dayanağını eleştirmişti.
1999 yılından bu yana Marmara Denizi’ndeki İmralı Adası’ndaki yüksek güvenlikli cezaevinde tutulan Öcalan’ın ‘tecrit’i, yıllardır avukatıyla görüşememesi anlamına geliyor.
RTÜK Başkanı İbobakir Şahin, TELE1 hakkında “binlerce insanın katili olan terör liderini övdüğünü” öne sürdüğü Yanardağ’ın sözleriyle ilgili soruşturma başlattığını söyledi.
PKK’nın silaha sarıldığı 1984 yılından bu yana PKK ile Türk güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda 40.000’den fazla kişi hayatını kaybetti.
Yanardağ, yorumlarının bağlam dışına çıkarıldığını söyledi.
RTÜK’ün TELE1’i Yanardağ’ın açıklaması nedeniyle cezalandırması tepki çekti.
Medya ve Hukuk Araştırmaları Derneği (MLSA) Eşbaşkanı ve avukat Veysel Ok, RTÜK’ü mahkeme gibi davranmak ve TV kanalından tasfiye politikası izlemekle suçladı.
Ok, Artı Gerçek’e yaptığı açıklamada, Yanardağ’ın tutuklu olduğunu ve henüz bir suçtan hüküm giymediğini, dolayısıyla RTÜK’ün karakola verdiği cezanın hiçbir hukuki dayanağı olmadığını söyledi.
RTÜK, Türk hükümetini eleştiren bağımsız televizyon ve radyo istasyonlarına cezai ve orantısız yaptırımlar uygulayarak ülkedeki sansürün artmasına katkıda bulunmakla suçlanıyor.