Bir İsrail havaalanından Gazze ile Türkiye arasındaki uçuşların üzerinde soru işaretleri geziniyor
Son raporlara göre İsrail yakında Gazze Şeridi sakinlerinin İsrail’in güneyindeki Ramon Havalimanı’ndan Türkiye’ye uçmasına izin verebilir. Filistinli bir tur operatörü, teklif Gazze yetkilileri ve yorumcular tarafından şüpheyle karşılansa da, uçuşların reklamını yapmaya çoktan başladı.
İsrail’in Kanal 12’si, planın hâlâ İsrailli güvenlik ve siyasi yetkililerin onayına tabi olmasına rağmen, ilk uçuşların bu ay gerçekleşebileceğini bildirdi.
Ramon Havaalanı, İsrail’in güneyinde, Gazze Şeridi’nin güney sınırının yaklaşık 110 mil güneydoğusunda yer almaktadır.
Pakin Travel, Gazze’de Arapça Facebook sayfasında, yakında Çarşamba günleri Ramon Havalimanı’ndan Türkiye’nin popüler tatil beldesi Antalya’ya düzenli seferler sunmaya başlayacağını bildirdi. Pakin Travel, düzenlemenin 35 yaş ve üstü Gazze sakinlerine veya çocukları ile birlikte 35 yaş altı ebeveynlere açık olacağını söyledi.
Gazze Şeridi’ndeki yetkililer plan hakkında hiçbir şey bilmediklerini söylediler. Ulaştırma ve Haberleşme Bakanlığı halkla ilişkiler ve medya müdürü Anis Arafat, raporların “yanlış” olduğunu ve teklifle ilgili “resmi bir bilgi olmadığını” söyledi.
Planla ilgili şüpheler
2 milyon Filistinli, 2007’den beri İslami aşırılık yanlısı grup Hamas tarafından kontrol edilen İsrail ve Mısır sınırındaki 140 mil karelik bir alan olan Gazze Şeridi’nde yaşıyor. Gazze Şeridi’nde yaşayan çok az Filistinlinin bölgeyi düşman bölge olarak gören İsrail’e giriş izni var.
Türkiye’ye Ramon Havaalanı üzerinden seyahat etmek isteyen Gazzeliler, İsrail’den izin almalı ve Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Erez sınır kapısından karayoluyla birkaç saatlik bir yolculuk olan havaalanına transfer edilmelidir.
Halihazırda uluslararası seyahat etmek isteyen Gazzeliler, bunu ya güney Refah kapısından Mısır’a geçerek ya da Ürdün’e giderek Erez kapısından çıkarak İsrail üzerinden Batı Şeria’ya ve oradan da Ürdün’e geçerek yapmalı. Her iki yolculuk da uzun ve yorucu, İsrail Gazze sakinlerine verilen izinlerin sayısını ciddi şekilde sınırladığı için daha da zorlaşıyor.
Geçen yıl İsrail, Filistinlilerin Ramon Havaalanından geçmesini içeren benzer bir plan ortaya koydu, ancak Ürdün ve Filistin Yönetimi, İsrail havaalanının kullanımını Filistin egemenliğine ve Filistin-Ürdün ilişkilerine bir saldırı olarak gördüğü için buna karşı çıktı.
Plan, Filistinlilerin şüphelerini artırdı. Filistin Demokratik Kurtuluş Cephesi siyasi büro üyesi Talal Ebu Zarifa Al-Khatt Al-Media’ya “Bu plan İsrail işgalini sürdürmeyi ve derinleştirmeyi amaçlıyor” dedi.
Ebu Zarifa, İsrail’in 2001 yılında Gazze Şeridi’nde ikamet eden Filistinlileri “hareket özgürlüklerini kısıtlayan haksız ve sert önlemler almaya” zorlayarak Gazze havaalanını tahrip ettiğini söyledi.
Filistin Yönetimi’nin “bu şüpheli İsrail planlarının gidişatını engelleyen kararlı bir pozisyon alması” gerektiğini söyledi.
Gazze merkezli siyasi analist Muhammed Hijazi, The Media Line’a planın iki hedefi olduğunu söyledi; bunlardan biri, çok sayıda İsrailli yolcuyu çekmeyi başaramadığı için Ramon Havalimanı’nı ekonomik olarak canlandırmak.
Hijazi, İsrail’in ikinci hedefinin “sahte tesisler” sunarak “Gazze’yi Filistin davasından izole etmek” olduğunu söyledi. Bu türden diğer önlemler arasında Katar’ın Gazze’ye mali desteği ve İsrail’de çalışmasına izin verilen Gazzelilerin sayısının artırılması yer alıyor.
Hijazi, planın Filistin egemenliğini ihlal ettiğini çünkü İsrail’in Gazze’de bir Filistin havaalanı veya limanı kurulmasını engellemeye devam ettiğini ve ayrılmasına izin verilen insan sayısına ciddi sınırlamalar getirdiğini söyledi.
Hegazy, “Bunun yerine, gündemlerine hizmet eden bu alternatifleri bize sunuyorlar” dedi.
Gazze’deki Filistinlilerin acılarını hafifletmek için birçok çözüm önerildiğini, ancak İsrail’in hepsini reddettiğini ve Şeridi’nin kuşatma altında ve tam İsrail kontrolü altında kalmasını istediğini söyledi.
Hijazi, planın da pratik olmadığını ve İsrail’in “birçok karmaşıklık” yaratmaya ve bunlardan yararlanabilecek az sayıda Gazzeli ile “üstesinden gelinmesi zor zor koşullar” dayatmaya devam edeceğini söyledi. Düzenlemenin “maliyetler açısından iyi bir anlaşma olmayacağını” söyledi.
Dahası, Filistinlilerin planın “keyfi tutuklamaya” yol açacak bir tuzak olmasından korkacağını söyledi.