Türk STK’ları ve işletmeleri AB’ye katılmak için mektup gönderdi
Ekonomik Kalkınma Kurumu (İKV) Çarşamba günü yaptığı duyuruda, sivil toplum kuruluşlarının ve işletmelerin Avrupa Birliği’ne Türkiye’nin bloğa katılma hedefine destek mektubu gönderdiğini duyurdu.
Mektup, Avrupa Birliği dışişleri bakanlarının Perşembe günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kısa süre önce yeniden seçilmesi ve İsveç’in NATO üyeliğine ilişkin diplomatik manevraları hakkında görüşmeleri sırasında geldi. Toplantı, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi’nin bu hafta başlarında yaptığı ve Ankara’nın katılım sürecinin “mevcut koşullar altında devam ettirilemeyeceğini” söyleyen toplantısına dayanıyor.
AB’nin Komşuluk İşleri ve Genişlemeden Sorumlu Komiseri Oliver Varhelyi ile AB dış politika sorumlusu Josep Borrell’e gönderilen mektupta, “Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin tam üyelik vizyonu doğrultusunda devam etmesi kritik önem taşıyor.”
Ortaya çıkan koronavirüs krizi, Ukrayna’daki savaş, yeşil ve dijital geçişin devamı, enerji güvenliği, düzensiz göçün kontrolü ve tedarik zincirlerinin sürdürülebilirliği gibi son zorluklar, AB ve Türkiye’nin daha yakın işbirliği yapmasını ve katılım sürecini canlandırmasını daha da önemli hale getirdi.”
“Avrupa Birliği’nin genişleme sürecinin toparlanma sürecinde olduğu göz önüne alındığında, Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerine ivme kazandırılması konusu bu bağlamda aciliyet arz etmektedir. İlişkilerin geleceğine yönelik böylesine vizyoner bir yaklaşımın benimsenmesi, Türkiye’nin reform gündemine dönüşünde ve üyelik sürecinin yeniden başlamasında da etkili olacaktır.
Türkiye, birlik ile en uzun geçmişe ve en uzun müzakere sürecine sahiptir. Ülke, 1964’te Avrupa Birliği’nin selefi olan Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ile bir ortaklık anlaşması imzaladı ve bu genellikle sonunda aday olma yolunda ilk adım olarak kabul edilir. Türkiye 1987’de resmi adaylık başvurusunda bulunduğunda, aday ülke statüsünü alabilmek için 1999’a kadar beklemek zorunda kaldı.
Ancak müzakerelere başlamak için Türkiye’nin altı yıl daha beklemesi gerekti, 2005’e kadar, ki bu diğer adaylara kıyasla çok uzun bir süreçti.
AB, bunun Türkiye’de “demokratik sistemin işlemesi, temel haklara saygı ve yargı bağımsızlığından” kaynaklandığını söyledi.
Mektupta ayrıca Türk iş dünyasının Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyonunu desteklediği vurgulandı.
Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olduğu ve Türkiye’nin 2022 yılında toplam 196,4 milyar dolarlık (5,29 trilyon TL) ticaret hacmiyle Avrupa Birliği’nin en önemli altıncı ticaret ortağı olduğu teyit edildi.
Brüksel’deki toplantı öncesinde konuşan Borrell, “Birkaç ay sonra Türkiye’yi ilk kez tartışacağız.” Geçtiğimiz günlerde Endonezya’nın Jakarta kentinde düzenlenen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) toplantısında Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştüğünü belirtti.
“Üyelik için müzakerelere yeniden başlamak istiyorlar, bize karşı siyasi yaklaşımlarının başına Avrupa gündemini koymak istiyorlar. Bu iyi bir haber. Bakanlar, Türkiye’nin talebine nasıl cevap vereceklerini tartışmak zorunda kalacaklar.”
Ukrayna’nın AB’ye adaylığının bölgede yeni bir dinamik yarattığına dikkati çeken Borrell, “Bütün Balkanlar’daki süreci hızlandıracak, ardından Türkiye de mutlaka oyunun içinde olmak istiyor. Önce gümrük birliğimizi modernleştirmeye, vizelere de bakmalıyız.”
Geçen haftaki NATO zirvesi öncesinde Erdoğan, İsveç’in savunma ittifakına katılımının Türkiye’nin Avrupa Birliği ile durmuş olan üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılmasıyla bağlantılı olması yönünde sürpriz bir talepte bulundu.