Daha Yakından Bir Bakış: Karadeniz Gerginliği Ortasında Rusya ile Türkiye Arasında Neler Oluyor?
ANKARA – Türkiye’nin son dönemde Rusya ile alenen karşı karşıya gelmekten kaçınması, sorunları kapalı kapılar ardında çözerken dengesini koruma çabasının bir yansıması olabilir.
İki başkent, Türkiye’de Mayıs ayında yapılacak genel seçimler öncesinde pembe bir ilişki yaşadı. Ancak son aylarda Ankara, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky’nin Temmuz ayı başlarında İstanbul’a yaptığı ziyarette Ukrayna’nın NATO üyeliğine tam destek ifade etmek de dahil olmak üzere Moskova’dan uzaklaşmak için bir dizi adım attı. esir takası anlaşması uyarınca savaşın sonuna kadar Türkiye’de kalması gereken Ukrayna Azov Taburu komutanlarının serbest bırakılması; ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İsveç’in üyeliğine yeşil ışık NATO’ya.
Tüm bu olaylar olurken Ruslar da boş durmadı. 17 Temmuz’da Başkan Vladimir Putin, ülkesinin, Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in geçen yıl arabuluculuk yaptığı, Ukrayna tahılının Karadeniz üzerinden güvenli bir şekilde nakledilmesine izin veren anlaşmadan çekildiğini duyurdu.
6 Ağustos’ta Rus kuvvetleri, dünyaca ünlü Türk drone devi Baykar’a tedarik sağlayan Ukraynalı motor üreticisi Motor Sich’i bombaladı. Şirketin TB2 insansız hava araçları, Ukrayna’nın Rus kuvvetlerine karşı savunmasında önemli bir rol oynadı ve Defence News’e konuşan üst düzey bir Türk diplomat, saldırıyı “Rusların bazı Türk tekliflerine karşı sembolik bir uyarısı” olarak nitelendirdi.
Nihayet 13 Ağustos’ta Rus kuvvetleri, Karadeniz’de, Türkiye kıyılarına yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta, uluslararası sularda Türk mürettebatına sahip bir Türk vatandaşına ait Ukrayna’ya bağlı bir kargo gemisine baskın düzenledi. Bu haftanın başlarında, Moskova baskından görüntüler yayınladı.
İstanbul merkezli bir jeopolitik analist ve Orta Doğu Enstitüsü’nde ikamet etmeyen akademisyen Yörük İzik’e göre, Rus baskını “tuhaf”tı, ancak daha da tuhafı, Ankara’nın gösterişsiz tepkisiydi. Türk tarafı ise Perşembe günü sessizliğini bozarak Moskova’yı Karadeniz’de tansiyonun tırmanmasına yol açabilecek yeni önlemlere karşı uyardı.
Al-Monitor’a konuşan Işık, “Ukrayna’daki savaş nedeniyle Rusya’nın başı ciddi şekilde dertte, ancak Türk tarafı avantajlarını baskı altına almıyor” dedi ve Ankara’nın görece sessizliğinin Moskova’yı tahıl anlaşmasına geri dönmeye ikna etme çabalarıyla ilgili olabileceğini sözlerine ekledi.
İstanbul’daki Kadir Has Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler doçenti olan Onur Eci, Türkiye’nin yaklaşımını Rusya ile Batı arasında bir denge sağlama çabasıyla açıklıyor.
Al-Monitor’a konuşan İçi, Batı ile daha yakın ilişkilerin Rusya’dan ayrılma anlamına gelmediğini ancak “Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına koşulsuz uymanın Türkiye için uygulanabilir bir plan olmadığını ve mümkün olmadığını” söyledi.
Gözlemciler Erdoğan ve Putin’in bu ay yüz yüze görüşüp görüşmeyeceğini merak ederken, iki taraf büyük olasılıkla ortak bir zeminde buluşacak. Ukrayna’daki savaş Rus ekonomisini paramparça etti. Ayrıca, hem Ankara hem de Moskova, daha acil jeopolitik meselelere odaklanmak için Suriye’deki taahhütlerini azaltmaları gerekiyor.
Bu arada, Türklerin Batı’ya dair asırlık şüphelerine rağmen, Türklerin zihnindeki Rus imajı daha iyi değil.