Türkiye, önde gelen kadın cinayetleriyle mücadele grubunu kapatma girişiminden geri adım attı
Bir Türk hakları grubunun ender görülen yasal zaferi, Ankara’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hakim iktidarını üçüncü on yıla çıkardığı Mayıs seçimlerinin ardından Batılı müttefikleriyle ilişkilerini onarma sözü vermesiyle geldi.
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız” platformunun üyeleri ve destekçileri, baş hakimin bir yıldan fazla süren duruşmaların ardından davayı düşürmesinin ardından İstanbul’daki ana mahkeme salonunda tezahürat yaptı.
Grup, kararın ardından sosyal medyadan yaptığı açıklamada, “Siz bizi durduramayacaksınız ama biz kadın cinayetlerini durduracağız” dedi.
“Kadın Öldürülmesini Durduracağız” platformunun temsilcisi Nursun İnal, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Çok mutluyuz ama davanın en baştan olmaması gerekirdi” dedi.
Çevik kuvvet polisi mahkeme salonunu kuşattı ve yakından izlenen duruşma öncesinde kampanya grubunun iki destekçisini tutukladı.
İddia makamı, bir yılı aşkın süren oturumlarda grubun “kanunlara ve ahlaka aykırı hareket etmek” suçlamasıyla kapatılmasını mahkemeden istemişti.
Grup suçlamaları siyasi olarak nitelendirdi ve ihlal edildiği iddia edilen yasalara ilişkin kendilerine hiçbir açıklama yapılmadığını söyledi.
Ton değişikliği
Kadın Cinayetlerini Durduracağız, Müslümanların çoğunlukta olduğu ancak resmi olarak laik olan bu ülkede 2010 yılından bu yana kadınların öldürülmesi ve istismarına karşı kampanya yürütüyor.
Erdoğan’ın 2021’de Türkiye’yi kadına yönelik şiddetle mücadeleyi amaçlayan bir Avrupa anlaşmasından çekme kararına karşı konuştuktan sonra İslamcı muhafazakarların eleştiri kaynağı haline geldi.
Erdoğan’ın iktidar partisinin daha muhafazakar üyeleri de grubu eşcinsel haklarını savunarak geleneksel aile değerlerine zarar vermekle suçladı.
Erdoğan, LGBTQ topluluğunu “sapkın” olarak tanımladı ve Mayıs ayındaki yeniden seçim kampanyası sırasında destekçilerini defalarca kınadı.
“Kadın Cinayetlerini Durduracağız” platformu, Türkiye’de geçen yıl 403, 2021’de ise 423 kadının öldürüldüğünü belirtiyor.
Grubun davası insan hakları gruplarını alarma geçirdi ve Erdoğan muhalifleri ve gazetecilere yönelik oldukça tartışmalı bir dizi başka tutuklamanın ardından geldi.
Ancak bazı analistler Mayıs ayındaki oylamanın ardından Türkiye’de bir ton değişikliği seziyor.
Bu yıl Türkiye, Avrupa Birliği’ne katılım için uzun zamandır durmuş olan müzakereleri yeniden başlatma konusundaki kararlılığını doğruladı.
Erdoğan ayrıca tarihi rakipleri Ermenistan ve Yunanistan ile ilişkilerini de yavaş yavaş onarıyor.
2018’den bu yana duraklayan Avrupa Birliği’ne katılım hedefinin önümüzdeki yıllarda pek ilerleme kaydetmesi pek mümkün görünmüyor.
AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi bu ay Ankara’ya yaptığı ziyarette Brüksel’in Türkiye’nin “demokrasi ve hukukun üstünlüğü”ne olan bağlılığı konusunda somut ilerleme görmesi gerektiğini söyledi.
Ancak iki tarafın yaklaşık otuz yıl önce ilk kez imzaladığı gümrük birliğinin genişletilmesine ilişkin ön görüşmeler başladı.