Avrupa mahkemesi, mesajlaşma uygulamasını kullandığı için hapse atılan Türkçe öğretmeninin haklarının ihlal edildiğine karar verdi
Avrupa mahkemesi, bir Türk öğretmenini mesajlaşma uygulamasını kullandığı gerekçesiyle altı yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme kararının adil olmadığına hükmetti.
Bu, öğretmenin hapsedilmesinden altı yıl sonra gerçekleşti.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Salı günü yayınladığı karara göre, önceki karar “önemli ölçüde” uygulamayı Gülen takipçisi olarak kullandığı iddialarına dayanıyordu.
Mahkeme, aleyhindeki davanın çoğunlukla şifreli mesajlaşma uygulamasına dayanması nedeniyle haklarının ihlal edildiğini söyledi.
Ayrıca mahkeme, eski öğretmenin Gülen takipçileri tarafından kurulan ve 2015 yılında hükümet tarafından el konulan Bank Asya’nın hesabını kullandığını da belirtti.
Türkçe öğretmeni Yüksel Yalçınkaya, şifreli mesajlaşma uygulaması ByLock’u kullandıktan sonra altı yıl hapis cezasına çarptırılmasına neden olan bir belaya girdi.
Türk mahkemelerine göre uygulama, terörle bağlantısı bulunan ABD merkezli din adamı Fethullah Gülen tarafından, hareketinin üyeleri tarafından kullanılmak üzere tasarlandı.
Temmuz 2016’da Türkiye, darbe yanlısı ordu unsurlarının kalabalığa ateş açması ve hükümet binalarını bombalaması sonucu 251 kişinin hayatını kaybettiği darbe girişimine tanık oldu.
Darbeyi kışkırttığından şüphelenilen 30’dan fazla kişi öldürüldü ve aralarında Yalsinkaya’nın da bulunduğu binlerce kişi tutuklandı.
Orta Anadolu’daki Kayseri eyaletinden gelen Yalçınkaya, 2017 yılında ByLock kullandığının tespit edilmesinin ardından terör örgütüyle ilişkisi nedeniyle mahkum edilmişti.
Öğretmene 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Aynı zamanda Türk hükümetine göre din adamına bağlı olan işçi sendikası ve öğretmenler grubunun da üyesiydi.
“AİHM listesinde şu anda benzer şikayetleri içeren yaklaşık 8 bin 500 başvuru var” diyen Yalçınkaya’nın kararının, adil yargılanma hakkını, toplanma özgürlüğünü ve yargı sürecini ihlal ettiğini sözlerine ekledi.
Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin davada böyle bir karar vererek yetkisini aştığını söyledi.
hakkındaki yazısının bir kısmı