Adalet Bakanlığı, Sivas katliamına ilişkin bilgileri açıklamayı reddetti
Deutsche Welle’nin Türkçe servisinin Perşembe günü bildirdiğine göre, Adalet Bakanlığı, Temmuz 1993’teki Sivas katliamıyla ilgili hapis cezasını çeken kişilerin sayısını, davanın “kamuoyunu ilgilendirmediği” gerekçesiyle açıklamayı reddetti.
Bir DW muhabiri, Türk yasalarında bireylerin hükümetin elindeki bilgilere erişmesine olanak tanıyan bir hüküm olan bilgi edinme hakkı kapsamında soruyu bakanlığa gönderdi.
Bakanlığın Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, bilgilerin sadece kurumun kendisini ilgilendirdiği için soruşturmanın kanun kapsamı dışında kaldığını öne sürerek yanıt verdi.
1990’lı yılların en önemli siyasi olaylarından biri de, Sivas’ta bir otelde toplanan, çoğu Alevi mezhebine mensup 35 kişinin ölümüne yol açan kundaklama saldırısı olan katliamdı. Bina, Salman Rüşdi’nin tartışmalı romanı Şeytan Ayetleri’ni yayınlamaya çalışırken Türkiye’deki dindar Sünnilerin nefret ettiği sol görüşlü Türk aydını Aziz Nesin’in düzenlediği etkinliğe tepki olarak dışarıda toplanan öfkeli bir kalabalık tarafından yakıldı.
Yangında 33 katılımcı, iki otel çalışanı ve iki protestocu hayatını kaybetti. Nissen, saldırganların başlangıçta kimliğini tespit edememesi nedeniyle kaçmayı başardı.
Ankara’daki bir mahkeme geçen ay, katliamda rol oynadıkları iddiasıyla gıyaben yargılanan üç sanık hakkında zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın düşürülmesine karar vermişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, oturum öncesinde tartışmalı bir hamleyle, başkanlık yetkisini kullanarak, sağlık gerekçesiyle Sivas katliamındaki rolü nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 78 yaşındaki Hayreddin Gül’ü affetti.
Bu, Erdoğan’ın 1993 katliamına karıştığı için hüküm giymiş bir kişiyi affetmek için başkanlık yetkisini ikinci kez kullanmasıydı. 2020’de cumhurbaşkanı, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan 86 yaşındaki Ahmet Turan Kılıç’ı da affetti. sağlık alanları..
Suçlamaların düşürülmesi ve cumhurbaşkanının affı kamuoyunda öfkeye yol açtı ve insan hakları grupları bunu başka bir cezasızlık vakası olarak kınadı.
Katliam zanlılarını savunan bazı avukatlar daha sonra Erdoğan’ın iktidar partisinde siyasetçi oldu.