Türkiye, AB üyelik raporunu “haksız ve taraflı” olarak eleştirdi
Türkiye, Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Birliği’ne katılım hedefine ilişkin uzun zamandır beklenen yıllık raporunu “haksız ve önyargılı” olarak nitelendirerek eleştirdi.
Avrupa Birliği yürütme organının Çarşamba günkü raporunda Türkiye, demokratik standartlardan, hukukun üstünlüğünden, insan haklarından ve yargı bağımsızlığından “tehlikeli bir gerileme” ile suçlandı.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Özellikle siyasi standartlar ile yargı ve temel haklar faslına ilişkin asılsız iddiaları ve haksız eleştirileri kategorik olarak reddediyoruz.”
Komite ayrıca Türkiye’nin terörle mücadelesinde hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlükler ilkelerine uymadığını da iddia etti.
Türk bakanlık, iddiaların haksız olduğunu belirterek, “AB’nin yaklaşımının samimiyetsizliğini ve açık çifte standartlarını” vurgulayarak, temel haklar konularının AB üye ülkeleri arasında bile tartışmalı olduğunu ekledi.
Bloğun, dış politika, güvenlik ve diğer konulardaki mevcut üst düzey diyaloğu engelleyerek “paradoksal” davrandığını ve Türkiye’nin yukarıda belirtilen alanlarda uyum oranının azaldığını iddia ettiğini söyledi.
“Raporun Türkiye’nin ‘ikili ticari ilişkilere engel teşkil eden Gümrük Birliği kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmediği’ yönündeki iddiası da, AB’nin Gümrük Birliği’ni modernleştirmeye yönelik müzakereleri siyasallaştırmasının bu konudaki temel engel olduğu göz önüne alındığında yanıltıcıdır. ” Bakanlık “Saygıdan dolayı” diye ekledi.
Komisyonun raporu, Türkiye’nin AB üyelik kriterlerini karşılama yolunda kaydettiği ilerlemeyi güncellemeyi amaçlıyor ve göç ve son zamanlarda İsrail’in Gazze’deki Filistin direniş hareketi Hamas’a karşı yürüttüğü savaş nedeniyle zaten gergin olan ilişkileri zorlayabilir.
Bakanlık, Filistinlilerin katledilmesi konusunda Avrupa Birliği’nin tarihin yanlış tarafında olduğunu belirterek, üyelere “evrensel değerleri, uluslararası hukuku ve insani ilkeleri hatırlamaları” çağrısında bulundu.
Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım hedefi, 2005 yılında üyelik müzakerelerinin başlatılmasının ardından yıllarca dondurulmuştu. Bu müzakereler, Avrupalı liderlerin bölünmüş Kıbrıs adası konusunda Ankara ile aralarındaki sorunu çözememesi üzerine çöktü.
Günümüzde ilişkiler, taraflardan hiçbiri bunu açıkça kabul etmese bile, ortaklığa giden bir yoldan daha çok işlemseldir.
Ankara bloğu “jeopolitik nedenlerle” üyeliğini “engellemekle” suçluyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetiminde Türkiye, 27 üyeli bloğa üyelik kriterlerini karşılama yolunda önemli adımlar atarken, AB ülkeleriyle ikili ilişkileri güçlendirmeye çalışıyor.
Ancak AB’nin terör gruplarına, özellikle de AB’nin yasakladığı Kürdistan İşçi Partisi’ne (PKK) karşı hoşgörüsünün devam etmesi nedeniyle ilişkiler kötüleşti.
Diğer konulardaki görüş farklılıkları iki taraf arasındaki güveni zedelese de, Türkiye ve AB önemli ticaret ortakları olmaya devam ediyor.
Pek çok AB üyesi ülke için, uzun zamandır durmuş olan katılım müzakereleri, adı dışında tamamıyla ölmüş durumda. Uzun süredir Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan Avusturya, eylül ayında sürecin durdurulması çağrısında bulunmuştu.
AB yetkilileri özel olarak bunun daha dürüst olacağını söylüyor ancak kimse ilk adımı atmak istemiyor.
Mayıs ayındaki Türkiye seçimlerinin ardından Avrupa Birliği liderleri iyileşme umutlarını artırdı. Avrupa Birliği’nin yürütme koluna ve dış politika sorumlusuna, ilişkinin nasıl geliştirilebileceği konusunda bir rapor hazırlamaları talimatını verdiler.
Raporun AB liderlerinin Aralık ayında yapılacak bir sonraki zirvesinden önce yayınlanması planlanıyor, ancak uzmanlar ve AB yetkilileri ilişkilerde gerçek bir iyileşme beklenmemesi konusunda uyarıyorlar.
Geçen yaz Vilnius’ta düzenlenen NATO zirvesine katıldığında ilişkilerin yeniden canlandırılmasını öneren de Erdoğan oldu.
Avrupa Birliği, Erdoğan’ın teklifini memnuniyetle karşıladı ancak Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’yi eleştiren sert raporu Ankara’yı kızdırdı ve Erdoğan, katılım girişimini yeniden değerlendirebileceklerini belirtti.
Türkiye’nin Avrupa Birliği Büyükelçisi katılma konusundaki kararlılığını yineledi ancak bunun kolay olmayacağını da kabul etti.
Faruk Kaymakcı, “Türk hükümeti Avrupa Birliği üyeliğine kararlıdır” dedi. “Bizim beklentimiz aday ülkeler arasında eşit muameledir.”