Türkiye Günü için en iyi üç filmim – The Ionian

0
Türkiye Günü için en iyi üç filmim – The Ionian

Yıllar geçtikçe daha popüler hale gelen ve Noel’e bu kadar yakın olan bir tatil için Şükran Günü filmlerine ulaşmanın oldukça zor olduğunu fark ettim. Adil olmak gerekirse, iki saatlik bir uzun metrajlı filmde yüzlerini dağ gibi yiyecekle dolduran bir aileyi göstermenin zor ve biraz da mide bulandırıcı olacağını düşünüyorum, ama konudan sapıyorum.

Şükran Günü’nde izlemeye çalıştığım iki özel film ve bir kısa animasyon var ve bunların nadiren beyazperdeye çıkan bir tatilin uygun temsilleri olduğunu görebilirsiniz.

Kitabımdaki en iyi seçim John Hughes’un 1987 tarihli klasiği Uçaklar, Trenler ve Otomobiller’dir. Steve Martin’in canlandırdığı Neil, Şükran Günü’nden birkaç gün önce New York’ta bir iş gezisindedir. Tatil için Chicago’daki ailesinin yanına dönmeyi ümit eden Neil’in seyahat planları, LaGuardia Havalimanı’ndan yapacağı uçuşun ertelenmesiyle bozulmaya başlar. Yolda John Candy’nin karakteri Dale ile tanışır ve ikili, bir yandan birbirlerinin sıkıcı huylarıyla uğraşırken, bir yandan da hava koşullarında, parasızlıkta ve farklı ulaşım türlerinde yol almak zorundadır.

Film bir komedi olmasına rağmen, özellikle sonlara doğru birçok duygusal an vardır; örneğin Dale’in, Şükran Günü’nü birlikte geçirecek bir evi veya ailesi olmayan bir dul olduğunu açıklaması gibi. Yakında eşi ve çocuklarıyla yeniden bir araya gelecek olan Neil, sinema tarihinin en duygusal sonlarından biri olarak gördüğüm bu olayda Dale’i evine akşam yemeğine davet ediyor.

İkinci tercihim ise Wes Anderson’ın 2009’daki hit filmi “Fantastic Mr. Fox.” Filmin teknik olarak Şükran Günü temalı olmadığının farkındayım ancak film boyunca sizi meşgul edecek çok sayıda sonbahar yaprakları ve yiyecekle ilgili içerik var. Örneğin, her yemeğin bir parçası olarak üç büyük kuşu katleden düşmanlardan biri olan Walter Boggess’i ele alalım.

Anderson’ın filmleri her zaman belli bir yeteneğe sahiptir, özellikle de renk konusunda ve “Fantastik Bay Fox” da farklı değil. Anderson, öncelikle kahverengi, turuncu, sarı ve kırmızılardan oluşan bir renk paletiyle bu filmin sıcak, bulanık ve sonbahar hissine hakim oluyor.

George Clooney, Meryl Streep ve Bill Murray’den birkaçının yer aldığı oyuncu kadrosu, karakterlerini mükemmel bir şekilde canlandırıyor ve tatil sezonunda çok yaygın olan aşk ve histeriyi vurguluyor.

Şükran Günü’nde izlemem gereken son şey 1973 yapımı “A Charlie Brown Thanksgiving” filmidir. Ben çocukken ailem bana sık sık en sevdikleri programları ve filmleri gösterirdi, bu yüzden Brown’ın tatil özel programlarından hiçbirine yabancı değilim.

Kısa filmde, Brown futbolu tekmelemeye çalışırken Lucy’nin futbol topunu çekmesi, Snoopy’nin kızarmış ekmek, patlamış mısır, çubuk kraker ve fasulyeden oluşan bir akşam yemeği hazırlaması ve Linus’un 1621’deki ilk Şükran Günü’nü ayrıntılarıyla anlatan bir dua okuması gibi pek çok unutulmaz an var. Her yeniden izlememde bu film, çocukluk nostaljisinin sıcak kalpli ve masum bir hatırlatıcısı olarak aklımda kalıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir