Tutuklu Kürt gazeteciler Türkiye'de sorgu sırasında zorlayıcı sorularla karşılaşıyor

0
Tutuklu Kürt gazeteciler Türkiye'de sorgu sırasında zorlayıcı sorularla karşılaşıyor

Yakın zamanda İzmir'de Kürt gazetecilerin tutuklanması sorunun altını çizdi Sorgulama uygulamalarına ilişkin Türk yetkililer tarafından, gazetecilik faaliyetlerine özellikle vurgu yapılıyor. 13 Şubat'ta diğerlerinin yanı sıra Mezopotamya ve JINNEWS gazetecileri tutuklandı ve mesleki davranışları incelenmek üzere sorguya tabi tutuldu.

Gözaltına alınan gazeteciler Cuma günü yerel saatle sabah 8'de mahkemeye çıkarıldı ve siyasi muhalifler dışında genellikle kaçınılan bir yöntem olan arkadan kelepçelendi. Dört saat boyunca bu rahatsız edici duruma maruz bırakıldılar adı geçen Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) tarafından.

İnsan Hakları Derneği (İHD), MLSA ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) gibi çeşitli insan hakları ve hukuk örgütlerini temsilen duruşma salonunda hazır bulunan avukatlar, savcıdan acilen ters kelepçelerin kaldırılmasını istedi. Sonunda istek onaylandı.

Soruşturmalar sırasında gazetecilere haberlerinin, kaynaklarının ve hatta telefon konuşmalarının sorulması, basın özgürlüğünün ihlal edildiğine dair endişeleri artırdı. Sorular, işçi protestoları ve halk gösterilerine ilişkin haberlerin yanı sıra sosyal medyadaki faaliyetleri ve diğer gazetecilerle olan ilişkilerini de kapsayacak şekilde genişletildi.

Sorgulamanın çarpıcı bir yönü, çevre sorunları veya işçi hakları hakkında haber yapmak gibi rutin gazetecilik faaliyetlerini, mesleki davranışlarını yaklaşmakta olan bir terör suçlamasıyla ilişkilendirmek amacıyla “örgütsel faaliyetlerle” bağlantılandırma girişimiydi. Bu yaklaşım, devletin terörle mücadele adı altında gazetecilerin mesleki görevlerini ne ölçüde araştırabileceği konusunda tartışmayı alevlendirdi.

Sorgulamada gazetecilerin kişisel yaşamlarına da değinildi; gazetecilere siyasi bağlantıları, seyahat geçmişleri ve hatta mesleki sorumluluklarından ayrı gibi görünen pasaport veya sürücü belgesine sahip olup olmadıkları soruldu. Bu sorular, özellikle Kürt hakları veya siyasi muhalefet gibi hassas konularda haber yaparken, Türkiye'de gazeteciliğin suç sayılmasına ilişkin endişeleri güçlendirdi.

MLSA ve İHD gibi kuruluşların yasal temsilcileri, tutuklamaları basın özgürlüğüne saldırı olarak kınadı. Haber toplama ve raporlamayı şüpheli faaliyetler olarak ele almanın, gazeteciliğin demokratik bir toplumda temel rolünü zayıflattığını ileri sürüyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir