Eski “El Hakim”, Türkiye'deki krizlerin aşılması için barış görüşmelerinin yeniden canlandırılması çağrısında bulundu
Konuşurken Mezopotamya Ajansı Salı günü, daha önce Büyükler Komitesi'nde yer alan Öztürk Türkdoğan'a Kürdistan İşçi Partisi (PKK) ile devam eden çözüm sürecini kamuoyuna anlatmak ve müzakereleri teşvik etmek, şimdi de tarafları eşitlemek ve eşitlemekle görevlendirildi. Kürt halkları. Demokrat Parti'nin Ankara belediye başkan adayı, Kürt toplumuyla barış görüşmelerinin yeniden başlatılması gereğini vurguladı.
Bu, Kürt sorununun çözümüne yönelik önemli ancak yerine getirilmemiş bir girişim olan Dolmabahçe Anlaşması'nın başlangıcının dokuzuncu yıldönümü dolayısıyla Türkiye'nin devam eden çalkantıdan kurtulması açısından hayati önemde olduğu belirtildi.
Hükümetin anlaşmadan çekilmesini kaçırılmış bir barış fırsatı olarak değerlendiren Türkdoğan, şöyle konuştu: “Eğer Türkiye gerçekten bu krizi aşmak istiyorsa Kürtlerle uzlaşmalı ve 'Nerede durduk?' diye sormalı.” Anlaşmanın potansiyelini takdir eden, özellikle 28 Şubat'taki açıklamasının yıl dönümünde darbe operasyonlarına karşı sembolik duruşu.
Suriye, Irak ve İran'daki Kürt bölgeleri de dahil olmak üzere Türkiye sınırları içinde ve dışında genişleyen çatışma bölgelerine dikkat çekerek, bunun insani ve mali bedelinin ve ülkenin zulme doğru sürüklendiğinin altını çizdi. Ancak Türkdoğan, anlaşmanın önemi ve Kürt siyasi hareketinin diyaloğa dönüş çağrısında bulunan tutarlı tutumu konusunda iyimserliğini koruyor.
Türkdoğan, Kolombiya ve Kuzey İrlanda'daki gibi küresel çatışmaların çözümleriyle karşılaştırmalar yaparak, barışçıl çözümlerin uygulanabilirliğini vurguluyor. Türk hükümetine, Kürdistan İşçi Partisi'nin hapisteki lideri Abdullah Öcalan'ı barış için kilit bir muhatap olarak tanıma çağrısında bulunan bildiride, Kürtlerle uzlaşmanın yalnızca iç çatışmada reforma yol açmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye'nin istikrarını da artıracağına dikkat çekildi. jeopolitik konum.
2015 yılında durmuş olan barış sürecini yansıtan Türkdoğan'ın mesajı, barışa giden keşfedilmemiş yolların ve Türkiye'nin uzun süredir devam eden Kürt sorununun çözümüne yönelik acil çabalarını yeniden göstermesi gerektiğinin dokunaklı bir hatırlatıcısıdır.
Bir zamanlar Türk devleti ile Kürt toplumu arasında barış ve uzlaşma için bir umut ışığı olarak müjdelenen Dolmabahçe Anlaşması, siyasi müzakerelerin karmaşıklığının ve köklü çatışmaların üstesinden gelmenin zorluklarının bir kanıtı olmaya devam ediyor. Türkdoğan'ın bu anlaşmayı yeniden gözden geçirme çağrısı, sürekli çözüm arayışının ve krizden çıkışın diyaloğa olan inancının göstergesidir. Türkiye mevcut zorluklarla boğuşurken, Kürtlerle barış görüşmelerine yeniden başlama çağrısı, yalnızca tarihi bir sorunun çözümüne yönelik bir adım değil, aynı zamanda ülkenin geleceği için potansiyel bir dönüm noktasını da temsil ediyor.