Milli Savunma Bakanı Güler, Türkiye'nin istikrarın sağlanmasında oynadığı jeostratejik rolü övdü
Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye'nin jeopolitik konumuna övgüde bulunarak, ülkenin oyun endüstrisindeki konumuna dikkat çekti.
“Türkiye, jeopolitik konumu nedeniyle bölgesel ve küresel gelişmelerin tam kalbinde yer alan bir ülkedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın stratejik anlayışı sayesinde son yıllarda askeri ve diplomatik alanda büyük atılımlar gerçekleştiren ülkemiz, bu alanda da önemli bir rol oynamaya başlamıştır. oyun kurucu rolü.” Bosna'nın başkenti Saraybosna'daki Avrupa Birliği barışı koruma misyonuna (EUFOR) katılan Türk kuvvetlerine yaptığı ziyarette Güler, “Türkiye, bölgede ve dünyada, uluslararası konumunu daha da güçlendiren bir rol oynuyor.” dedi.
“Türkiye, hayati bölge ve coğrafyalarda sunduğu çözüm önerileri, barış ve istikrara yaptığı katkılarla müzakere masalarının ve güvenlik yapısının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.”
Güler, Türkiye'nin Balkanlarda barış, güvenlik ve istikrarın korunmasına büyük önem verdiğini söyledi.
“Köklü dostluk ve kardeşlik ilişkilerimiz olan ve Balkanlar'daki önemli ortaklarımızdan biri olan Bosna Hersek ile yakın iş birliği içindeyiz.”
İki günlük bir ziyaret için Bosna Hersek'e giden Güler, burada Avrupa Birliği Gücü Komutanı Tümgeneral Laszlo Stich ve Saraybosna'daki NATO Komutanı Brig ile görüştü. General Pamela McGaha.
1994-1995 yılları arasında Bosna'da Komutan Yardımcısı olarak görev yapmaktan gurur duyduğunu kaydeden Güler, EUFOR'un ülkedeki başarılı faaliyetlerinden büyük mutluluk duyduğunu söyledi. Türk askerlerini Bosna ve Hersek'te hizmet ederken ülkelerini gururla temsil ettikleri için övdü ve çabaları ve özveri için onlara teşekkür etti.
Geçtiğimiz yıl Türkiye ile Bosna-Hersek ilişkileri güçlendirmeye yönelik bir askeri işbirliği planı imzaladı.
Balkanlar, yalnızca siyasi, ekonomik ve coğrafi açıdan değil, bölgeyle olan tarihi, kültürel ve insani bağları nedeniyle de Türkiye için öncelikli bir bölgedir.
Balkan Bölgesi, son yıllarda nitelikli iş gücü, iş dostu yatırım ortamı, vergi ve mali teşvikler sayesinde Türk yatırımcılar için cazip bir pazar haline geldi.
Bölge, coğrafi konumu nedeniyle sıklıkla Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne açılan kapısı olarak tanımlanıyor.