Türkiye döviz rezervi inşası durumunu tescil ettirmeye kararlıdır
Perşembe günü yayınlanan resmi veriler, merkez bankasının yerel seçimlerden bu yana rekor bir hızla mali rezervlerini desteklemeye devam etmesi nedeniyle Türkiye'nin döviz rezervlerinin geçen hafta yaklaşık 9,8 milyar dolar arttığını gösterdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, üst üste ikinci keskin haftalık artışın Türkiye'nin ekonomi politikalarına ve dış girişlere duyulan güvenin arttığı bir dönemde gerçekleştiğini söyledi.
Haftalık verilere göre, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) net uluslararası rezervleri 10 Mayıs'ta sona eren haftada 30,87 milyar dolara ulaştı. Bu, son iki haftadaki kümülatif toparlanmanın 16,86 milyar dolara ulaştığı anlamına geliyor.
Veriler, toplam rezervlerin bir önceki haftaya göre 7,5 milyar dolar artışla 134,4 milyar dolara ulaştığını gösterdi. 27 Ağustos 2021'den bu yana en güçlü haftalık artış, altın rezervlerinde 2,49 milyar dolar, toplam döviz rezervlerinde ise 5,06 milyar dolar artıştan kaynaklandı.
Bu, son iki haftadaki toplam rezervlerdeki artışı 10,32 milyar dolara çıkardı.
Bu toparlanma, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın döviz toplamaya yönelik yoğun çabalarının, artan yabancı ilginin ve azalan döviz talebinin ortasında gerçekleşti.
Swaplar hariç net rezervler, 3 Mayıs'ta sona eren haftada eksi 39 milyar dolardan geçen hafta eksi 23,6 milyar dolara yükseldi. Yerel seçimlerden hemen önce 29 Mart'ta eksi 65,5 milyar dolar gibi rekor bir düşük seviyeye ulaşmıştı.
Yılmaz ve Şimşek, swaplar hariç net uluslararası rezervlerde son bir buçuk ayda yaşanan iyileşmenin 42 milyar dolara ulaştığını söyledi.
Her ikisi de bu artışın Türkiye'nin inatçı yüksek enflasyonu dizginlemeye yönelik süregelen çabalarına katkıda bulunacağını söyledi.
Eski adıyla Twitter adıyla bilinen sosyal medya platformu X'te konuşan Yılmaz, “Rezervlerimizin artması ve artan yabancı sermaye girişi, hayata geçirmeyi planladığımız enflasyonun düşürülmesi sürecine önemli katkı sağlayacak” dedi.
Yıllık enflasyon oranı şu anda yüzde 70'e yakın ve TCMB tahminlerine göre Mayıs ayında yüzde 75-76 seviyelerinde zirveye ulaşması, yıl sonunda ise yüzde 38'e düşmesi bekleniyor.
Geçtiğimiz yıl yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin ardından Türkiye, yıllardır uyguladığı para politikasını gevşetmekten uzaklaştı. Merkez bankası agresif bir faiz artırım döngüsüne girdi ve gösterge faiz oranını geçen Haziran ayından bu yana 4.150 baz puan artırarak %50'ye yükseltti.
Hükümet, enflasyonun düşürülmesi, döviz rezervlerinin yeniden inşası ve cari işlemler ile bütçe açıklarının kontrol altına alınmasına odaklanan bir ekonomik programı onayladı.
Yılmaz, “Kararlılıkla uyguladığımız programımızın etkilerini hem reel sektörde hem de finansal piyasalarda görmeye devam edeceğiz” dedi.
Şimşek, X ile ilgili yaptığı paylaşımda şunları söyledi: “Programımızın olumlu sonuçları ve artan finansal istikrar, artan güven ile birlikte enflasyonun yavaşlamasına önemli katkı sağlayacaktır.”
Hem Yılmaz hem de Şimşek, Türkiye'nin son dört yılın en düşük seviyesine gerileyen risk priminin kademeli olarak gerilediğine dikkat çekti.
Şimşek, ülkenin tahvil sahipleri için bir sigorta türü olan beş yıllık kredi temerrüt swaplarının geçen yılın mayıs ayına göre 435 baz puan düşerek 268 baz puan ile Şubat 2020'den bu yana en düşük seviyesine ulaştığını söyledi.
Yılmaz, geçen hafta yabancı yatırımcıların kendi deyimiyle rekor miktarda Türk tahvili satın aldığını da vurguladı.
Başkan yardımcısı, 22 Mart'tan 10 Mayıs'a kadar olan dönemde hisse senedi ve tahvil piyasasından net döviz girişinin yaklaşık 6,4 milyar dolar olduğunu söyledi.