Türkiye ihracatta toparlanma yaşıyor ve liranın devalüe edilmesi fikrini reddediyor
Ticaret Bakanı Ömer Polat Cuma günü Türk ihracatının gidişatına ilişkin iyimserliğini dile getirerek, bir toparlanma ve yurt dışı sevkiyatlarda olası %10’luk bir artış ve ithalatta da benzer bir düşüş öngörüsünde bulundu.
Polat, özel Habertürk kanalı ve Bloomberg TV ağıyla yaptığı ortak röportajda, “Temmuz ayı iyi gidiyor, ihracatta yüzde 10 civarında artış, ithalatta ise yüzde 10 civarında azalma olabilir” dedi.
Bakan ayrıca, Türk lirasının sürekli devalüe edilmesiyle rekabet gücünün sağlanmasının mümkün olmadığını vurgulayarak, para biriminin sürekli olarak devalüe edilmesi fikrini de reddetti. Hükümetin döviz kuruna ilişkin bir hedefinin bulunmadığını hatırlattı.
İhracat, Türk hükümetinin ekonominin büyüme yapısında dengeyi yeniden sağlamak için güvenmeye çalıştığı öncelikli alanlar arasında yer alıyor.
Türkiye, ekonomik programı kapsamında, artan ithalatın ana nedenlerinden biri olan güçlü iç talebi azaltmak ve cari dengeyi iyileştirmek amacıyla yatırımları ve ihracatı artırmak için önlemler aldı.
Geçtiğimiz Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ardından hükümetin yıllardır uyguladığı gevşek para politikasını tersine çevirmeye başlamasından bu yana, kronik cari açıkları ve ticaret açıklarını fazlaya dönüştürmek gündemin üst sıralarında yer alıyor.
Yetkililer, talebi soğutmak ve yıllık haziran ayında yıllık %71,6’ya düşerek sekiz aydan beri ilk düşüşünü kaydeden enflasyonu kontrol altına almak için geçtiğimiz yıl agresif parasal sıkılaştırma uyguladı.
Resmi veriler, Ocak-Haziran döneminde Türkiye’nin ihracatının yıllık %2 artışla 125,45 milyar dolara yükseldiğini, ithalatının ise %8,5 düşüşle 168,7 milyar dolara gerilediğini gösterdi.
Yılın ilk yarısında ticaret açığı geçen yıla göre üçte birden fazla azalarak 43,2 milyar dolara geriledi. Aradaki fark son 12 ayda 31 milyar dolar azalarak 88,3 milyar dolara geriledi.
Yıllık ihracat %2,5 artışla 257,8 milyar dolara, ithalat ise %6,7 düşüşle 346,1 milyar dolara geriledi.
Orta vadeli programın bir parçası olarak hükümet, 2024 yılına kadar 267 milyar dolarlık bir ihracat hedefi belirlemişti.
Polat, “İhracat ilk altı ayda 2,4 milyar dolar arttı, yalnızca mayıs ayında dış ticaret açığı 35 milyar dolar azaldı” dedi.
Haziran ayındaki düşüşe rağmen bakan, yıllık ihracat hedefine ulaşma çabalarının arttığını vurguladı.
Polat, “Eylül-Ekim döneminde cari açığın 20 milyar doların altına düşmesini bekliyoruz” diyen Polat, “Dış ticaret açığının orta vadeli program tahmininin oldukça altında olan 80 milyar dolarda kalması için çabalıyoruz” dedi.
“Yıl sonuna kadar hedefimiz cari açığı 20-25 milyar dolar aralığında tutmak.”
Bakanın ayrıca ihracatçıların Türk lirasının aşırı değerli olduğu yönündeki şikayetlerine de değindiği görüldü.
Polat, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, liranın son birkaç aydır göreceli istikrarına rağmen yetkililerin döviz kuru hedefi olmadığı yönündeki görüşünü doğruladı.
Polat, “Türk lirasını sürekli devalüe ederek rekabet gücü elde edemeyiz. Ekonomi karmaşık bir dengeler sistemidir ve tüm sektörlerin taleplerini karşılamamız gerekiyor.” dedi.
“Büyüme ve sağlıklı dış ticaret süreci istikrarlı fiyatlar ve döviz kurları gerektirir. Sabit bir kur sistemimiz veya hedefimiz yok.”
Polat, diğer konuların yanı sıra kilit ortaklarla ticari ilişkileri de tartışarak Çin ile olan önemli dengesizliğin altını çizdi.
“Çin’e 3 milyar dolarlık ihracatımız, 46 milyar dolarlık ithalatımız var. Şu anda Türkiye 50’den fazla anti-damping önlemi uyguluyor.”
“Aşırı talep, yetersiz arz ve tedarik zincirlerinin bozulması gibi küresel sorunlar ciddi enflasyona yol açtı.”
Buna karşılık Avrupa Birliği ile ticaret güçlü kalmaya devam ediyor.
Polat, “Avrupa Birliği ile ticaret hacmimiz 211 milyar dolardır. Bunun 105 milyar doları Türkiye’den Avrupa Birliği’ne ihracattır. Avrupa Birliği ve ABD’de pazarlar durgunluk yaşarken biz de ihracat yapıyoruz. İslam ülkeleriyle ticaretin geliştirilmesinde büyük ilerleme.”
Ayrıca bu yıl İhracat-İthalat Bankası’ndan 50 milyar dolar kredi sağlama planlarına ve Avrupa Birliği ile Yeşil Anlaşma’ya uyum için hazırlıklara dikkat çekti.