Oytun Erbaş kendini savundu: Türk geni demedim
Koronavirüs konusunda yaptığı yanlış değerlendirmelerle eleştirilerin hedefi olan Doç. Dr. Oytun Erbaş kendini savundu. Lance Onbaşı, “Türkiye genini Türkiye’de söylemedim” dedi.
Türkiye’nin koronavirüsle tanıştığı ilk süreçte, virüsü ve daha sonra tahrif edilen değerlendirmeler nedeniyle eleştirinin hedefi hakkında yaptı Fizyoloji Uzmanı Doç. Dr.Oytun Erbaş, sözlerinin doğru anlaşılmadığını iddia ederek kendini savundu.
Sual programında yayınlanan CNN Türk sorgusuna konuk olan Lance Onbaşı, “Türkiye’de koronavirüs geni salgını yüzünden yapmıyor. Türkiye genini söylemedim, Türkiye’ye bakabilirsiniz. Medya onu böyle yansıtıyordu. ”.
Bunun astsubay olup olmadığı sorulduğunda hala “Bizim genetik yapımız farklı, bu yüzden Türkiye’de büyük bir salgın beklemiyorum dedim” sözünün arkasında kaldı.
NE DEDİ?
Fizyoloji uzmanı Doç. Dr.Oytun Lance Onbaşı, koronavirüsün başlangıcında Türkiye ile ilgili inceleme sürecinde şu şekilde bulundu:
“Türkiye’ye gelmesi durumunda virüsün hızlı yayılmasını beklemiyorum. Gen farkı burada çok önemli. Bununla ilgili iki makale var. İnsanların genetik özellikleri farklı olduğu için Asyalıları, beyazı etkilediği açıkça biliniyor. ve siyah ırklar farklı. Türkler bir Asya ırkıdır, ama onlar da bize Akdeniz’den geldiler.Romen grubundan bazı Macar genlerimiz var. Biz daha karmaşık bir gen grubuyuz. Türkiye’nin çok az etkilendiğini düşünüyorum. “dedi.
‘MASKE ÇALIŞAMAZ’ İDDİASI
Öte yandan maske takmanın hastalığı engellemeyeceğini ve nem nedeniyle yakalanma riskinin daha yüksek olacağını belirten Doç. Dr. Erbaş, “Dokunulmazlık sorunu olanlar evden çıkarsa çıkmasın. El yıkama çok önemlidir. Ellerimi 3-4 kez yıkarken şimdi 5-6’ya çıkardım. Kendimle kolonya alışkanlığı edindim. Maske takmaya gerek yok. Çünkü maske nemle ıslanıyor. Virüs üzerinde daha fazla birikir. Maske, önlem bir yana, hastalanmayı kolaylaştırabilir ”dedi.
Az önce okuduğunuz haberler size bağımsız bir medya kuruluşu tarafından sunuldu.
Bağımsız gazetecilik; Halkın sermayeye karşı savunulması, sömürüye karşı emek, eşitsizliğe karşı adalet, savaşlara karşı barış, piyasacılığa karşı temel haklar, yağmaya karşı doğa, erkek şiddetine karşı kadın, çocukların istismara karşı korunması için vazgeçilmez bir koşuldur.
Gerçeğin sesini yükseltme sorumluluğunu siz de üstlenmek istiyorsanız, sadece birkaç dakikanızı ayırın. BirGün’e üye olabilirsiniz ve ‘#Benim günüm‘Söyleyebilirsin.
Şimdiden teşekkürler …
Bir Gün bizim; hepimiz.