Balonlar, çiçekler ve bale: 2024'te kaçırılmaması gereken Türk festivalleri
Türkiye'nin eklektik festival dizisi, ziyaretçilere ülkenin renkli tarihine dair bir fikir veriyor.
Kapadokya'da 1. Balon Festivali
Kapadokya'nın engebeli, mehtaplı vadileri, büyük ölçüde her yıl bölgedeki gökyüzünü dolduran yüzlerce çok renkli balon sayesinde Türkiye'nin en ikonik manzaralarından biridir. Ürgüp, her temmuz ayında, dünyanın dört bir yanından 150'den fazla balonun havayla hokkabazlık yaptığı ünlü Balon Festivali'ne ev sahipliği yapıyor.
Ziyaretçiler, yerden eşsiz manzaranın tadını çıkarabilecekleri gibi, bölgenin nefes kesen manzarasını benzersiz bir hava perspektifinden izlemek için uçuş rezervasyonu yapabilir, ayrıca adrenalin dolu bir uçuş yarışmasında balon pilotlarının becerilerine tanıklık edebilirler. Dört ila beş gün süren festivalde DJ setleri, konserler, dans gösterileri, yiyecek satıcıları ve daha fazlası şehri doldururken, akşamları yere inen balonlar büyüleyici bir küresel ışık gösterisiyle aydınlatılıyor.
2.İstanbul Caz Festivali
İsmine aldanmayın, İstanbul Caz Festivali cazdan çok daha fazlasını anlatıyor ve artık ülkenin en büyük müzik festivallerinden biri. Her yaz kalabalıklar şehrin çeşitli yerlerinde blues, country, hip-hop ve daha fazla müzik türünün keyfini çıkarmak için toplanır.
Eric Clapton, Jools Holland, Tori Amos ve Sting'in tarihi görünümleriyle kadrolar her zaman yıldızlarla dolu ve çeşitlidir. Bu yılki festival 3-18 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek ve Grammy Ödülü sahibi Gregory Porter ile rockçı Chris Isaak'ın ön plana çıktığı görülüyor.
3. Kırkpınar Yağlı Güreş Şampiyonası
Bir destinasyonu daha iyi tanımanın, ulusal sporunu izlemekten daha az yolu vardır. Türkiye'de bu, kisbet kıyafeti giymiş pehlivanların (veya pehlivanların) ringde üstünlük için güreşlerini izlemek anlamına geliyor. meraklı? ABD de. Kirkbena Yağlı Güreş Şampiyonası, Türkiye'nin batısındaki Edirne şehrinde birkaç gün süren (genellikle Haziran sonu veya Temmuz başında) düzenlenen bir yaz etkinliğidir.
Ülkenin en eski sporlarından biridir (kökeni 1346 yılına kadar uzanır) ve şu anda uluslararası rakiplere açık olmasına rağmen, tarihsel olarak ülkenin en güçlü adamlarının sergilendiği bir forum olarak hizmet vermiştir. Kazanan, Kırkpınar altın kemerini, büyük miktarda parayı ve belki de en önemli pehlivan unvanını alır. Güreşlere eşlik edecek dans gösterileri, davol davulcuları ve yerel yiyecek satıcıları da seyircileri eğlendiriyor.
4 İstanbul Lale Festivali
İstanbul en iyi zamanlarda bile gözü yormayan ama baharın sonunda yepyeni bir ışıltıya bürünen bir şehir. Nisan ayına gelindiğinde şehir parklarında ve halka açık yerlerde milyonlarca lale çiçek açıyor. Nefesinizi kesecek bir çiçek sergisi; lalenin Türkiye'ye özgü olduğu ve tarihsel olarak Osmanlı İmparatorluğu'nda asaletin sembolü olduğu göz önüne alındığında bu hiç de şaşırtıcı olmamalı.
Antofiller yaz boyunca şehrin sokaklarını aydınlatan şeyin yalnızca laleler olmadığını keşfetmekten heyecan duyacak; Nergisler, zambaklar ve diğer hoş kokulu çiçekler de ortaya çıkar. En yemyeşil botanik sergilerini görmek için Emirjan Parkı'na gidin.
5. Mısır Ezmesi Festivali
Mutfağa meraklı gezginler Mart ayında Türkiye'ye gideceklerse seyahat programlarına Manisa'yı da eklemek isteyecekler. Bu özel bahar festivali, Türk yemeği Mesir Makunu'yu kutluyor. 41 farklı baharat ve bitki kullanılarak üretilen ve şifalı olduğuna inanılan bitkinin, yaklaşık 500 yıl önce Kanuni Sultan Süleyman'ın annesine şifa verdiğine inanılıyor.
Bugünlerde 21 Mart'ta düzenlenen Masir Macun Festivali, Sultan Camii'nin altında binlerce insanı bir araya getiriyor ve burada imamların minarelerden fırlattığı kâğıtlara sarılı macunu yakalamaya çalışıyor. Bazılarını yakalamanın aile veya mesleki hedeflere ulaşılmasına yol açtığına inanılıyor.
6 Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali
Türkiye'nin en popüler kültürel etkinliklerinden biri, Antalya şehir merkezinin hemen dışında her yıl düzenlenen Aspendos Uluslararası Opera ve Bale Festivali'dir. 13-30 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşecek. Festivalde dünya standartlarında opera ve dans gösterilerinin yanı sıra katılımcılar, yer aldığı yaklaşık 2.000 yıllık Roma tiyatrosunun atmosferinin de keyfini çıkarabilecek. Mimar Zeno tarafından tasarlanan antik yapı, 12.000'e kadar seyirciyi ağırlayabilmektedir ve çok yönlü bir tarihe sahiptir: Bir zamanlar yol kenarındaki bir han, daha sonra Selçuklu sarayı olarak hizmet vermiştir. Bugün, dünyanın her yerinden şarkıcılar ve bale dansçıları, antik duvarları içinde gösteri yapmak için burada toplanıyor.