Bir Türk televizyon kanalının eski bir futbol yıldızına ev sahipliği yapması için yürüttüğü soruşturmada Gülen’in bağlantıları arandı
Türkiye’nin yayın gözlemcisi, Türkiye tarafından dini bir grupla bağlantısı nedeniyle aranan eski milli futbolcu Hakan Şukur’u konuk eden bir TV kanalı hakkında soruşturma başlattı. Türk dakikası bildirilen alıntı onun denetim kurulu başkanı reklamcılık.
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı İbobakir Shaheen Çarşamba günü Twitter’da yaptığı açıklamada, kurulun Salı günü canlı yayında Shakur’u konuk ettiği için TV5 hakkında soruşturma başlattığını duyurdu.
Aynı zamanda iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eski milletvekili olan Şükür, Gülen hareketiyle bağlantılı olması nedeniyle ABD’de sürgünde yaşıyor.
Türk hükümeti, Gülen hareketini 15 Temmuz 2016’da başarısız bir darbe düzenlemekle suçluyor ve onu “terör örgütü” olarak nitelendiriyor, ancak hareket darbe girişimi veya herhangi bir terör faaliyetinde yer aldığını şiddetle reddediyor.
Şahin, RTÜK’ün “terör örgütü” alenen destekçisinin televizyona çıkmasına ve örgüt propagandası yapmasına izin vermeyeceğini söyledi.
Basında çıkan haberlere göre, Şükür’ü ve futbolculuk başarılarını övdüğü için hükümet yanlısı çevrelerden eleştiri alan programın sunucusu Mehmet Ali Kayagı görevden alındı.
Program sırasında Şükür, hakkındaki suçlamaları reddederek, Gülen hareketinden ayrılması ve üyeliğinden pişmanlık duyması halinde hükümetin tüm mal varlığını iade edeceğini iddia etti. Shakur, suçlu olmadığını ve hükümetin istediğini yapmayacağını söyledi.
Hareketin üyelerine yönelik yaygın baskı kapsamında, 2015 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne taşınan Şükür hakkında tutuklama emri çıkarıldı ve hükümet, Şükür’ün Türkiye’deki tüm evlerine, iş yerlerine ve banka hesaplarına el koydu.
Eski forvet, Türkiye formasıyla çıktığı 112 maçta 51 gol atarak ülkenin tüm zamanların en skorer ismi oldu.
RTÜK, Türk hükümetini eleştiren bağımsız televizyon ve radyo istasyonlarına cezai ve orantısız yaptırımlar uygulayarak ülkedeki sansürün artmasına katkıda bulunmakla suçlanıyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler’in (RSF) 2022 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde 180 ülke arasında 149. sırada yer alan Türkiye’de ulusal medyanın yüzde 90’ı hükümet yanlısı iş adamlarına ait ve resmi çizgiyi takip ediyor.
AKP hükümeti, Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişiminin ardından ilan edilen olağanüstü hal süresince 60 radyo ve televizyon kanalını KHK ile kapattı.