Bir yıl sonra Türkiye ve Suriye'de deprem – Türkiye
Türkiye'nin güneydoğusunu ve Suriye'nin kuzeyini vuran iki yıkıcı depremin üzerinden bir yıl geçti; bu depremlerin etkisi, bölgedeki mevcut kırılganlıklar nedeniyle daha da kötüleşti. Bugün hayatta kalan yüzbinlerce insan, özellikle de çocuklar, çaresizce yardıma ihtiyaç duyuyor.
Zaten ciddi bir ekonomik kriz yaşayan Türkiye'de yaşanan depremler, çeşitli sektörlerdeki zorlukları daha da artırdı. Depremlerin hemen ardından yaklaşık 2,6 milyon kişi yerinden edildi ve bunların yaklaşık 800.000'i hâlâ suya, sanitasyon ve hijyen tesislerine ve sağlık hizmetlerine yetersiz erişime sahip geçici kamplarda yaşıyor.
Mevcut altyapı, hayatta kalanların psikolojik travmasını giderme ve felaket nedeniyle kesintiye uğrayan önemli hizmetleri yeniden sağlama konusunda büyük bir baskıyla karşı karşıyadır.
Depremler aynı zamanda Suriye'deki insani krizi de ağırlaştırdı ve bunu takip eden yaygın yıkım, bölgedeki mevcut zorluklar dikkate alınmadan anlaşılamaz. Yıllar süren kriz, zayıf altyapı ve ihmal, kuzeybatı Suriye'de pek çok kişiyi savunmasız bıraktı. Depremin ardından 108.000'den fazla kişi kuzeybatı Suriye'ye göç etti. Bölgedeki jeopolitik dinamikler, karmaşıklığa bir katman daha ekliyor. Ekim 2023'te Gazze'de başlayan gerilimin artması, büyük ihtimalle Türkiye-Suriye deprem müdahalesinden çok ihtiyaç duyulan yardım fonunu geri çekecek.
Türkiye ve Suriye'yi vuran depremler doğal afet olmakla birlikte siyasi, sosyal ve kalkınma sorunlarını da beraberinde getirdi. Bu büyük ölçüde hükümet yapılarının ve diğer kuruluşların felaketin etkileriyle nasıl başa çıktığına bağlıdır. Bu rapor, depremlerin etkisini ve afetin ardından ortaya çıkan çok yönlü zorlukları inceleyerek, Türkiye ve Kuzeybatı Suriye'deki yardım müdahalesinin zorluklarına ve daha geniş insani manzaraya odaklanıyor. Raporda bu karmaşıklıkları ele alırken, uluslararası acil müdahale ekiplerinin stratejilerini kuzeybatı Suriye de dahil olmak üzere geleneksel devlet yapılarına uymayan alanlara uyarlamak için hızlı hareket etmeleri gerektiğini açıkça belirtiyoruz.