Birol Güven: “İzleyiciyi önemsediğim mecburi hizmeti şimdi tamamladım”
Yapımcı, senarist ve yönetmen Birol Güven, Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi (SAÜ) tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen 6. “Uluslararası Sakarya Kısa Film Festivali” ne konuk oldu.
Güven, festival kapsamında yeni tip koronavirüs önlemleri nedeniyle internet üzerinden yapılan röportajlarda “Senaryo Yazımı ve Film Yapım Süreçleri” başlıklı bir konuşma yaptı.
SAÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel’in üstlendiği program, Sakarya Üniversitesi İletişim Fakültesi YouTube ve Twitter hesaplarından canlı olarak yayınlandı.
Birol Güven, yeni nesil genç sinemacıların artık tavsiyeye ihtiyaç duymadığını, verilecek her tavsiyenin tükendiğini, ileride izleyici davranışlarının analiz edilebileceğini belirtti.
Sektörde içerik üretecek genç sinemacıların bu çağa yetişmesi gerektiğinin altını çizen Güven, “Yani geleneksel yayıncılık ve geleneksel gazetecilik tarih oldu. Bilgiye kolay ulaşıldığında farketmez. Bugünü bilmek, bilgili olmak çok önemli bir şey değil. Dolayısıyla bundan sonra ne olacağını bilen değil, yapabilenler. “dedi.
“Olabildiğince çok kısa film çekin”
Dünyanın en büyük fikirlerinin kısa film yapımcılarından ortaya çıktığını kaydeden ünlü yapımcı, şöyle devam etti:
“Neden? Çünkü paraları yok. Mesela 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan sinemasını Avrupa sinemasıyla karşılaştıralım. Avrupa’da 2. Dünya Savaşı’ndan sonra para yok, Amerika’da çok para var. Bakın. filmler, çok büyük prodüksiyonlar, Avrupa sinemasına bakıyorsunuz ki bu büyük fikir, bu imkânsızlıktan kaynaklanıyor.Bu benzetmeyi kısa film yapımcıları için de kullanabiliriz, bu eksiklik ve sıkıntılar ancak harika fikirlerle giderilebilir. Olabildiğince çok kısa film çekeceğinize eminim … Elimizdeki cep telefonları bu anlamda çok gelişmiş.
Artık çekimlerin birçok yönden oldukça kolay olduğuna işaret eden Güven, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bugün YouTube’da izleyicilere ulaşabilen ve kaç milyon izlenen videoyu çekebilen arkadaşlar bizim gibi insanlara ihtiyaç duymuyor. Aslında onların peşindeyiz. Dönemimizde başarılı olmak için güçlü bir insana ulaşmaya çalışıyorduk. Bu dönem öyle bir dönem değil ben bu dönem daha adil ve demokratik. Önümüzdeki yılların başarılı insanları ABD’den, Endonezya’dan ya da Sakarya’dan gelebilir yani internet bağlantısı olan herkes eşittir ama aynı zamanda interneti nasıl kullandığımıza da bağlıdır. . Bence salgın tüm dünyayı eşitledi. Herkes sıfır noktasında. Kimse bir adım önde ya da geride değil. Kimse treni kaçırmadı. Çünkü tren kalkmadı. Aslında yapacak çok şey var. “
“Senaryo önce gelir”
Güven, sinemanın kolektif bir sanat dalı olduğunu belirterek, “Oyuncular olmadan yönetmen olmadan hiçbir şey yapamayız. Ama senaryosuz çay bile içemeyiz. Yani senaryo önce gelir, senaryo hakkında gerçekler var. öğretilebilecek ‘bir senaryo nasıl yazılır’ diye düşünmeyin … Bu işin bir sırrı var mı bilmiyorum, bilsem bile söylemezdim konuştu.
Bir projede kendi senaryosunu yazarken mutlaka sosyolojik bir tespit yapmaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi:
“Ben proje adına kararlılığımı veriyorum. Mesela ‘Son Babalar Duyur”da bir karar verdim. 2000 yılında’ Baba ailede olanları en son duyar. Şimdi ben bunu yaparken ‘dedim. dizi aslında tam olarak bilmeden yaptım o zaman çok doğru bir tespit olduğunu duydum, herkes bunu çok paylaştı, ‘Çocuklar Duymasın’ dizisinde de benzer bir durum var, benzer bir durum var. Yani bir karar veriyorum ve projemi tek bir cümleyle anlatmaya çalışıyorum. Sonra kendime sınırlar koyuyorum. “
“Gani Müjde ile tamamen mütevazı bir şekilde tanıştım”
29 yaşına kadar hiçbir senaryo yazmadığını belirten Güven, bir süre İngilizce öğretmenliği yaptıktan sonra turist rehberi olarak sözlerini şöyle tamamladı:
“Bir turizm şirketinde çalışırken çok sıkıldım. Yaratıcılığın temeli can sıkıntısıdır. Sıkılmayanlar hiçbir şey yapamaz. O yıllarda yazmak beni sıkıntıdan kurtardı. Yazarken kendimi iyi hissettim. Yazmayı keşfettim. İlk yazdığım şeyler senaryo değil kısa öykülerdi.Yazarken senaryo yazmayı öğrendim. Gani Müjde ile tamamen uyumlu bir şekilde tanıştım. Ondan sonra ortak olduk ve birden bire yıllar geçti. planlandı.
Ondan sonra artık seyirci umurumda değil. Bundan sonra yazıp ateş ediyorum. İzleyiciyi önemsediğim zorunlu hizmeti şimdi tamamladım. Artık sevdiğim için kendime bir proje yapıyorum. Şimdi daha profesyonelliğe geçmek yerine, profesyonelden amatörlüğe geçiyorum. Ben amatör bir insanım Bundan sonra daha da amatör olacağım. “