“Bugün bu ülkede bir kadın yanarak öldü!”

0
“Bugün bu ülkede bir kadın yanarak öldü!”

İstanbul’da özel bir üniversitede öğretim görevlisi olan Dr. Aylin Sözer, bugün eski sevgilisi olduğu iddia edilen Kemal Delbe tarafından evinde yakılarak öldürüldü.

‘BU ÜLKEDE BUGÜN BİR KADIN YAKILDI!’

İstanbul’un Maltepe ilçesine bağlı Bağlarbaşı Mahallesi’nde yaşanan cinayetin ardından sosyal medya hesaplarından tepki gösteren çok sayıda vatandaş, “Bugün bu ülkede bir kadın yakılarak öldürüldü!” Dedi. dedim.

Son paylaşımını 9 saat önce Instagram hesabında yaptı. Aylin Sözer öldürülmeseydi bu akşam saat 20: 00’de “Çocuk Resimlerinin Analizi” başlıklı bir eğitim düzenlerdi.

KADINLAR İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ UNUTMAYIN

Dr. Aylin Sözer’in öldürülmesinin ardından tepkilerini dile getiren kadınlar, “İstanbul Sözleşmesi için neden hala somut adım yok?” diye sordu.

Kadınların tepkileri:

“Birimiz daha öldürülüyor. Yandık, tecavüze uğruyoruz. Her gün ölüyoruz. Tek tek ölüyoruz. Çiçeklerimiz soluyor, sorumlular asla sorumlu değil. İstanbul Sözleşmesi için hala somut bir adım atılmıyor. İstiyoruz. yaşamak.”

“Bugün bu ülkede bir kadın yakılarak öldürüldü! Ama yine bu ülkede kadınlara şiddet içermeyen bir yaşamın teminatı olan İstanbul Sözleşmesi iptal edilmeye çalışıldı. Asla!”

“Aylin Sözer, bıraktığı Kemal Delbe tarafından üzerine yanıcı maddeler dökülerek öldürüldü. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayanlar ve kadınları korumak için politikalar üretenler öldürülen her kadından sorumlu. Öfkeleniyoruz! Aylin Sözer ve diğerleri için kaybettiğimiz kadınlar. “

“O dünyanın en tatlı insanlarından biriydi … Aylin Hoca, öldürülen diğer kadınlar gibi bunu hak etmedi! İstanbul sözleşmesi uygulanmaya başlasın. Yeter artık!”

“İstanbul Sözleşmesi’ni uyguluyor olsaydın Aylin Sözer öldürülmezdi ve bugün eğitim verirdi! Onu hayattan koparanlar İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayanlardır!”

“Hâlâ kadın haklarından bahsediyoruz ve bugün vurulurken başka bir kadın kendi evinde İstanbul Sözleşmesi Yaşatıyor diyerek yakıldı. Bu ülkede kendi evlerimizde can güvenliğimiz bile yok. senden hiçbir şey istemiyoruz, biz sadece YAŞAMAK istiyoruz. “

“Aylin Sözer öldürüldü. O da yandı. Arkadaşları ve öğrencileri ekranlarda bekliyor. Belki şaka yapıyordu, gelecek. Çünkü o bizim kızıl saçlı Aylin’imiz. Ama sözlerin bittiği yer burası değil. Kelimelerin bittiği yer. Yaşamak istiyoruz. “

“İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı bugün aramızda Aylin hocamız olurdu. Onu koruyamazsın. Öldürülüyoruz. Katiller bu cesareti nerede buluyor? Tecavüze uğrayan, taciz edilen ve sonra serbest bırakılan adamlardan? Yeter! ölmek istemiyorum! “

“Öldürüldük, tecavüze uğradık, yandık, bizi koruyan kimse yok! Bizi koruyacak İstanbul Sözleşmesi hala etkin bir şekilde uygulanmıyor! Bu ülke artık bizim olmalı …”

“Yakılarak öldürüldü .. Tekrar tekrar oku. Yakılarak öldürüldü !!! İnsan olmamak ve korkmamak mümkün değil. Allah kahretsin. İstanbul Sözleşmesini uygula!”

“Birimiz daha öldürüldü. Her gün ölüyoruz. Tek tek ölüyoruz. Çiçeklerimiz soluyor, sorumlular asla sorumlu değil. Hala İstanbul Sözleşmesi için somut adımlar atılmıyor. Yaşamak istiyoruz. Aylin hoca vardı. ders 1 saat sonra. 1 saat sonra .. “

1- İstanbul Sözleşmesi nedir?

İstanbul Sözleşmesi, şiddetin kadın-erkek eşitsizliği ve kadına yönelik ayrımcılığın sonucu olduğunu vurgulayan uluslararası hukuktaki ilk sözleşmedir.

İstanbul Sözleşmesi, fiziksel, cinsel, ekonomik ve duygusal şiddetle ilgili “Önleme, Koruma, Kovuşturma ve Destekleme Politikalarından” oluşan dört temel yaklaşımı içeren ilk Sözleşmedir.

İstanbul Sözleşmesi aynı zamanda şiddetle mücadele için bağımsız bir izleme mekanizmasına sahip ve yaptırım gücüne sahip ilk bağlayıcı sözleşmedir.

2- Neden İstanbul Sözleşmesi deniyor?

Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Onlarla Mücadeleye İlişkin Sözleşme”, 11 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul’da yapılan Konsey toplantısında imzaya açılmıştır. Bu nedenle, Uluslararası hukukta İstanbul Sözleşmesi.

Sözleşme 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi. Türkiye, Sözleşmeyi ilk onaylayan ülkeyi ve ilkini imzaladı. Bu nedenle Türkiye, öncelikle kadına yönelik her türlü şiddeti önlemek ve devlet genelinde bununla mücadelede etkili olmak üzere, yükümlülükler altında birbiriyle uyumlu kapsamlı ve uygulama politikalarına girmiştir.

İstanbul Sözleşmesi, bir insan hakları ihlali olan kadına yönelik şiddetin önlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

3- Sözleşmenin amacı nedir?

– Kadınları her türlü şiddete karşı korumak ve kadına yönelik şiddeti ve aile içi şiddeti önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak;

– Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına ve kadınların güçlendirilmesine katkıda bulunmak da dahil olmak üzere, erkekler ve kadınlar arasında önemli eşitliği teşvik etmek;

– Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddet mağdurlarının tümünü korumak ve onlara yardımcı olmak için kapsamlı bir çerçeve, politikalar ve önlemler tasarlayın;

– Kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddeti ortadan kaldırmak amacıyla uluslararası işbirliğini genişletmek;

– Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik bütüncül bir yaklaşım benimsemek için kuruluşların ve kolluk kuvvetlerinin birbirleriyle etkili bir şekilde işbirliği yapmalarını desteklemek ve onlara yardımcı olmak.

4- Yükümlülükleri nelerdir?

– Taraflar, kadınların aşağı veya sosyal olarak basmakalıp kadın ve erkek rolleri olduğu inancına dayalı olarak önyargıları, gelenekleri, gelenekleri ve diğer uygulamaları ortadan kaldırmak için kadın ve erkeklerin sosyal ve kültürel davranış kalıplarını değiştirmeye yardımcı olacak tedbirler alacaklardır.

– Taraflar, bu Sözleşme kapsamına giren herhangi bir gerçek veya tüzel kişinin herhangi bir şiddet eylemini önlemek için gerekli yasal ve diğer önlemleri alacaklardır. Bu bölüm uyarınca alınan tüm önlemlerle, belirli koşullar nedeniyle savunmasız hale gelen kişilerin ihtiyaçları dikkate alınarak karşılanmaya çalışılacak ve tüm önlemlerin merkezinde mağdurların insan hakları yer alacaktır.

– Taraflar, başta gençler ve erkekler olmak üzere toplumun tüm üyelerini, bu Sözleşme kapsamındaki her türlü şiddetin önlenmesine aktif olarak katkıda bulunmaya teşvik etmek için gerekli önlemleri alacaklardır.

Taraflar, kültür, gelenek, din, gelenek veya sözde “namus” gibi kavramların bu Sözleşme kapsamındaki herhangi bir şiddet eyleminin gerekçesi olarak kullanılmamasını sağlayacaklardır.

– Taraflar, kadınların güçlendirilmesine yönelik program ve faaliyetleri genişletmek için gerekli tedbirleri alacaklardır.

5- Türkiye, sözleşmeyi feshedebilir mi?

İstanbul Sözleşmesi uluslararası bir sözleşmedir, bir Avrupa Konseyi sözleşmesidir. Bu nedenle Türkiye, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’nden “Bu Anlaşmayı uygulamak istemiyorum” şeklinde bir açıklama yapacak ve bu mümkün (md.80).

Ancak İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Av. Nazan Moroğlu’na göre, Türkiye’de İstanbul’un sözleşme tarafı artık ne anlama geldiğini açıklamak için ülkede devlet olmadığımı söylüyor ve yurtdışında bir gerekçeye dayanmak mümkün değil.

6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun

Amaç, kapsam ve temel ilkeler

MADDE 1 – (1) Bu Kanunun amacı; Şiddete maruz kalan veya maruz kalma tehlikesi bulunan bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi için alınacak tedbirler ile tek taraflı takip mağduru kadın, çocuk, aile üyeleri ve bireylerin korunmasına ilişkin usul ve esasları düzenler. şiddet.

(2) Bu Kanunun uygulanmasında ve gerekli hizmetlerin sağlanmasında aşağıdaki temel ilkelere uyulur:

a) Türkiye’nin taraf olduğu Türkiye Anayasası, özellikle Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile ilgili uluslararası sözleşmeler ve yürürlükte olan diğer yasal düzenlemelere dayanmaktadır.

b) Şiddet mağdurlarına destek ve hizmet sağlanmasında sosyal devlet ilkesi doğrultusunda kadın erkek eşitliğine duyarlı, temel insan haklarına dayalı, adil, etkili ve hızlı bir prosedür izlenir… ..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir