Cem Yılmaz: Mesleğim konusunda kararlıyım – Dergi Haberleri
Yeni tip corona virüs önlemleri kapsamında bu yıl online olarak gerçekleştirilen etkinlik “brandweekistanbul.com” da canlı yayınlandı.
“Farkı Ne Yapar?” “Brand Week Istanbul” un “Inspiration Hall” bölümünde. Yılmaz, Opet Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Murat Zengin başlıklı söyleşiye katıldı.
“BEN HER ZAMAN ‘HERKESI Güldürmem Gerekir mi?’ ZORDU “
Ünlü sanatçı, bir proje hazırlarken izleyicinin ne düşüneceği konusunda gençken daha çaresiz olduğunu belirterek, “Bu umutsuzluğa sebep uydurma sürecini yaşamadım, kendi gözlerimle gördüm. “Herkesi güldürmek zorunda mıyım?”
Bir karikatürcünün stand-up’tan daha rahat olduğuna işaret eden Cem Yılmaz, şöyle devam etti:
“ (Bir komedyen olarak) Bunun gibi deneylere ihtiyacınız var; Bana neyi ödün vermeden güldüğümü söylediğimde, kariyerin başında ‘bana kim gülüyor’ ve bunun dışında ‘aslında insanlar buna gülüyor’, ‘buna ihtiyacım var’ demek mümkün. Tırnak işaretlerindeki ‘markanızı ortaya çıkaran şey, farkınız’ çok baskın olduğunuz, tüm köşeleri ve boşlukları kaplayan bir ürün olarak burada bitmiyor. Zamanla dinamik bir şey gelişir. Anlık izleyicilerden duyduğunuz tepkilerle yıllar içinde biriktirdikleriniz üzerinde değişiklik yaparsınız. Ancak bu asla bu değildir. Buna dönüşmez, ‘bunu istediler, anladım ve ben buna dönüşeceğim.’
Ayaktakilerin bir amacı olduğunu ifade eden Yılmaz, “Markalarda durum böyledir. Yani markalar bir bilinç yaratmaya çalışıyorlar. Belki de kaba anlamda rakiplerini oraya taşımak istiyorlar. Kaçınmalıyım. işimi kalabalık düşüncesiyle şekillendiriyorum, dünyamızda dizi, film ve sahne çalışmaları yaparken çok acı bir kelime. En sevmediğim şey bu, bu konuda biraz milliyetçiyim.
“5 BİN KADAR ODADA GÜLEMEYEN KİŞİ SORUNUMUZ”
“Milletimizin anlayamayacağı” bir meselenin çözülmesi gereken bir konu olduğuna işaret eden Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu haksız bir tespit. ‘Milletimiz’ dediğinizde, yanlış yere bakıp örnek toplama ihtimalini de göz önünde bulundurmalıyız ya da anlamadıklarının ve temas kurmamalarının sebeplerini öğrenip çözmemiz gerekiyor. Sevdiğim, güldüğüm ve mizahi bir yöntemi olan bir şeyle tanışmaya ve onunla çalışmaya çalışıyorum. Ama insanlar onu anladığında ve anlamadığında sınıflandırma çabasında değilim. Örneğin, size şunu söyleyeyim Kendi izleyicilerimden memnun olmadığımın kararlılığı, “abi, zaten çok akıllı olanlar şakalarınızı anlıyor. Demek istediğim, aşağıdaki emsali vermeye çalışıyorum. Mesleğim konusunda katıyım. Beş bin kişilik bir salonda gülmeyen biri de benim endişem. Çünkü gülenlerle bir şeyler paylaştığım çok açık. Ayrıca ona şüpheyle de yaklaşıyorum. Yanlış anlaşılmadan büyük bir kariyer mümkündür. “
Marka Haftası’nın bu yılki teması ‘Çizginin Dışı’ ile ilgili olarak Yılmaz, kendisini hattın dışından gördüğünü söyledi. Bu anlamda sanatçı, genç yaşından beri kıskançlıkla izlediği komedyenler ile yapım açısından çok az benzerlikler taşıdığını belirterek, “Ayırt edici bir özellik olarak, ustalarıma çok yakın, neredeyse ayırt edilemez dizeler, şakalar ve icatlar yaptım. Birini taklit etmekle ilgili karikatür dönemi. Onları taklit eden biri olarak, kendimi başka hiçbir şeye benzemeyen bir şey üreten ve sürdüren biri olarak görüyorum ama aynı zamanda çizgide kalmak ve yaşadığımız yeri güzelleştirmek için bir anlam ifade etmesini istiyorum. Bu yüzden marjinal kalın. Konu çok sevdiğim bir şey değil. “dedi.
“İŞİMİZDE SEKS OLMAK ÖNEMLİ DEĞİL”
Yılmaz, kendi sektöründe kadınların çok güçlü bir konumda olduğuna değinerek şunları söyledi:
“Ayrıca (dokunun, binlerce oop sesi duyun) gibi pek çok hikaye de duyabilirsiniz. Erkek meslektaşlarımdan bile bazen mikrofonu tuttuğumda çok zekice gözlemler duyuyorum. Ancak hata, kötü niyetli olmadıklarıdır, sadece naif ‘pozitif ayrımcılık yok, hepimiz eşitiz’ seviyesindeyiz.Örneğin, ‘hiçbir kadın komedyen değildir’ diyorlar.Diğer bir deyişle, bu yargıyı kesmek için hayat çok eğlenceli olmalı. Çizgi film çizerken değil Meslek dünyasında önceki nesilde çok kıymetli kardeşlerimiz vardı, eskiden çok güzel çizerlerdi.Ben de tatlı bir şakam var, ‘neden oluyor’ dendiğinde esprili bir şekilde ‘küçümsemiyorlar’ demeyi tercih ediyorum. bazı mesleklerde kadın yok ‘. Çünkü bu konuda, özellikle işimizde cinsiyetçilik yapmak anlamlı değil. “