Çok yaşa Azerbaycan! Çok yaşa Şuşa
Dağlık Karabağ ve çevresi 28 yıldan fazla bir süre Ermeni işgali altındaydı. Sovyetlerin çöküşünden sonra Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı’nı bitirme sürecinde olduğu gibi yeniden yayılmacı siyaset izlemeye başladılar ve askeri bir saldırı başlattılar. Ermenilerin kendilerinin de itiraf ettiği gibi, yayılmacı siyasetin tekrar tekrar gündeme gelmesinin temel nedeni, sömürgeci Batı Avrupa devletlerinin Ermenilere verdiği destektir. Şark Meselesi, Osmanlı Devleti’nin tasfiyesine verilen addı. Ermeniler Avrupa’nın desteğiyle hayal güçlerini geniş tutarak en uç taleplerle sahneye çıktılar ve Doğu Sorunu’nun çözümünde büyük rol oynadılar. 1990’lardan sonraki işgal ve işgal politikası, bu aşırı taleplerin yine sahaya yansıması oldu.
Ermenilerin Osmanlı topraklarında hedeflerine ulaşmak için başlattıkları terör kısa sürede Güney Kafkasya’ya sıçradı. İnanması güç zararlar terörizmle Türklere ve Müslümanlara verildiği halde uluslararası kamuoyu harekete geçmedi. Çünkü bizim topraklarımızda çalışıyorlardı ve Ermeniler emperyalist devletlerin taleplerine göre hareket ediyorlardı. Terörizmi bizzat destekleyen Batı emperyalist devletleriydi. Bu nedenle 1990’lar geçmişin tekrarı gibiydi. Ermenistan yeniden yayılmacı bir siyasetle sahneye çıktı, emperyalist Batı’nın gücünü mutlak hale getirdi ve en aşırı taleplerle köy, kasaba ve şehirleri harap etti. Bir buçuk milyona yakın insan anavatanını terk etmek zorunda kaldı. Hocalı Katliamı gibi acı olaylardan sonra bile Batı ülkeleri hareket etmedi.
Azerbaycan otuz yıldır uluslararası kuruluşlar ve büyük devletlerle yaptığı faaliyetlerle Ermeni işgalini sona erdirmek istemiş ancak bitmemiştir. Barış Gücü, sorunu kendi imkanlarıyla çözme iradesini ilk defa gösterince gündeme geldi. Elbette İlham Aliyev bu teklife yanaşmadı. Her seferinde Azerbaycan’ın koşullarını açıkça ifade etti ve kabul edilmesini önerdi. Uluslararası anlaşmalara göre, Ermenistan Azerbaycan topraklarında işgalci bir konumda olduğundan Barış Gücü teklifi hoş karşılanmadı. Batılı devletler Azerbaycan için Barış Gücü formülünde ısrar ederlerse işgal ve işgal meşru hale gelebilir. Formülü gündeme getirmenin amacı buydu. Azerbaycan ordusunun sahada üstünlük sağlayacağı ilk andan itibaren ortaya çıktığı için Ermenilere kalkan olmak istediler. Barış Gücü gibi formüllerle Azerbaycan durdurulacak ve Ermenilerin kazanımları meşru hale gelecektir. Nitekim Azerbaycan’a sunulan şehirlerin bölünmesi ile ilgili şartlar bunu gösteriyordu.
Barış Gücü gibi önerilerin tekrar gündeme gelebileceği unutulmamalıdır. Ermenilerin Batı’yı seferber etmek için her türlü yola başvuracakları açıktır. Çünkü sahada kaybediyorlar. Azerbaycan Türk ordusu işgal altındaki toprakları kurtarmak için elinden geleni yapıyor ve Ermenistan bu inanca karşı hiçbir şey yapamaz. Bu nedenle hedeflerine uluslararası müdahale ile ulaşmak isteyeceklerdir.
Azerbaycan ordusu, işgal altındaki Dağlık Karabağ’ı çevresiyle birlikte tamamen kurtarana kadar yoluna devam edecek. Şuşa’nın kurtarılması da buna işaret ediyor. Kara şartları açısından zor bir bölge olmasına rağmen Azerbaycan ordusu tereddüt etmemiş ve yıllar sonra ilk ezan Şuşa’da okunmuştur. Khankendi ve Laçin gibi tarihi şehirlerin kurtuluşunun da bir zaman meselesi olduğu açıktır. Otuz yıldır memleketlerinden uzakta sürgünde yaşayan yüzbinlerce insan, memleketlerine dönmek için sabırsızlanıyor. Bu da Azerbaycan’ı kapsamlı bir çalışmanın beklediğini gösteriyor. Devlet olma yeteneği de böyle zamanlarda ortaya çıkar. Azerbaycan, bugüne kadar gösterdiği başarı ile bir devlet olduğunu kanıtlamıştır. Sonraki adımlarda, bir sonraki sınıfa geçip geçemeyeceğini gösterecektir.
Tüm Türkiye’yi kurtaran Şuşa, Türk ve İslam dünyasında boğuldu. Bunun basit bir başarı hikayesi olmadığını görmeliyiz. Sonuçları ile tüm dünyayı ilgilendiren çok karmaşık bir başarı hikayesinden bahsediyoruz. Bu hikaye, sömürgecilikten sonra ortaya çıkan devletlere yeni bir model sunuyor. Batı’ya güvenmeden başarıya ulaşmanın mümkün olduğunu dünyaya gösterdiler. Kafkas Türklerinin başarısından gurur duyuyoruz.
Çok yaşa Azerbaycan! Çok yaşa Şuşa!