Dün gibi: Türkiye’deki deprem hayatları alt üst etti
Türkiye depreminden önce Abdullah Senil’in sinirleri çelikti. Ancak bu günlerde, sadece bir evin içinde olmak bile onu tedirgin ediyor ve onu germek için sadece yukarıdan uçan bir uçağın sesi yeterli.
57 yaşındaki eski halterci AFP’ye “Geçmişte korkmuyordum ama şimdi tek bir ses bile beni korkutmaya yetiyor” dedi.
“Her şey bana bir depremi hatırlatıyor – hatta uçağın sesi bile” dedi.
Geçen ay meydana gelen yıkıcı 7,8 büyüklüğündeki deprem, tüm şehirleri yerle bir etti ve Türkiye’nin güneydoğusunda ve Suriye’nin bazı bölgelerinde 50.000’den fazla insanı öldürdü.
Merkez üssüne yakın bir Türk şehri olan Kahramanmaraş’ta, hayatta kalanlar bir ay sonra hala travmanın peşini bırakmıyor.
Yüzlerce kişinin hayatını kaybettiği yüksek katlı komplekste ağır makinelerin moloz yığınlarını kaldırmasını izleyen Adam Serene, “Şimdi bir ay oldu ama bana dün gibi geliyor” dedi.
Eşi 5 aylık hamile olan Sirene, “Şoktan kurtulamadık. Çok katlı bir binanın 11’inci katında meydana gelen deprem beni mahvetti” dedi.
“Hala her katta yardım çığlıkları atan insanları duyabiliyorum. Bu acı asla dinmeyecek.”
1,1 milyon nüfuslu şehre artık her yeri moloz temizleme çabaları hakim.
Türkiye’nin dört bir yanından gelen işçiler molozların üzerine su püskürtürken, moloz yüklü kamyonlar da yol boyunca akarsu boyunca şehrin dışındaki çöplükte boşaltılmayı bekliyor.
– toz bulutları –
Temizleme işleminden çıkan toz bulutları, rüzgarların taşıdığı ufku kaplayarak kilometrelerce öteden görülebilen gri bulutlar oluşturarak dağlarla çevrili bölgede görüntüyü bulanıklaştırıyor.
Sivas Doğu İl Orman Müdürlüğü’nden Eren Genk, “Buradan her gün 200 ila 250 ton moloz kaldırılıyor ve çevreyi rahatsız etmeyecek, toz oluşturmayacak şekilde sulama yapıyoruz” dedi.
Beton levhalara bir hortum doğrultarak, “Herhangi bir ceset bulmadık ama dün keskin bir koku vardı,” dedi. Sanırım 10 gün içinde burada biter” dedi.
Müşteriler bazen molozları temizlemeye çalışırken değerli eşyalarla karşılaşırlar.
Karadeniz Bölgesi Su İşleri İşletmesi’nden Levent Topal, ekibinin molozlar arasında dolar, euro, altın ve belgelerle dolu bir kasa bulduğunu söyledi.
Onlara asla dokunmuyoruz ve sahibini bulan polise teslim ediyoruz” dedi.
54 yaşındaki bir adam büyük bir risk aldı ve depremi izleyen tehlikeye ve 11.000’den fazla artçı sarsıntıya rağmen eşyalarını almak için binasının yedinci katına çıktı.
Veli Akuz, arabasının tavanına bir kapı ve perde çubukları yerleştirerek, “Riskli olduğunu biliyorum” dedi.
Eskiden beş ayrı apartmanda oturan 13 kişilik tüm ailesi şimdi köydeki bir evde toplanacak.
– ‘seçenek yok’ –
Yetkililer, depremde evsiz kalan yaklaşık 2 milyon kişinin şu anda bölgede ve ötesinde çadırlarda, konteyner evlerde, misafirhanelerde veya pansiyonlarda kaldığını söylüyor, ancak bu, diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılamaktan çok uzak.
Bazı vatandaşlar, yetkililerin uyarılarına rağmen çadır yetersizliği nedeniyle hasar gören evlerde geceliyor.
Depremzedelerin yardım tırlarından yiyecek ya da çay almak için sıraya girdiği şehrin ana meydanında çaresizce komşularıyla çadır arayan Solmaz Tocakar, “Korkuyoruz ama başka seçeneğimiz yok” dedi.
Bazı sakinler mahalle düzeyinde seferber edilir.
Kahramanmaraş’ın panoramik bir şehir manzarası sunan bir bölümünde, iki katlı mülki idare müdürlüklerinin bahçesinde onlarca çadır bulunuyor.
Yöre halkı, depremde minaresi düşen tarihi camiden alınan halılarla çadır alanlarını kaplıyor.
31 yaşındaki elektrikçi İbrahim Yaila, iki çocuğu ve eşiyle birlikte o çadırlarda barınanlardan biri.
İki aylık bebeğini kucağına alarak, “Hava güzel olduğu için şu an iyiyiz ama yağmur yağarsa ne olacak?” diye sordu.
Kuaför Arif Gökeran, depremden sonra mahalle muhtarı veya baş yetkili kaçınca bu mahallede meseleyi kendi eline aldı.
Fasulye ve mercimek dahil olmak üzere bebek bezlerini ve kuru gıdaları ihtiyacı olanlara ulaştırmak için binanın birkaç odasına yığdı, ancak ciddi bir pişirme ekipmanı sıkıntısının altını çizdi.
“O gün, kömür yüklü bir kamyon tepeden aşağı indi. Ben onları almaya gitmeden önce, yerel halk tarafından birkaç çanta götürüldü” dedi.
fo/imm