Görme engelli Türk diplomat akran zorbalığına karşı farkındalık çağrısında bulundu
Türkiye'nin ilk görme engelli diplomatı ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Vakfı (TİHEK) üyesi, özel gereksinimli çocuklara yönelik akran zorbalığının önlenmesi için öğretmenlerin ve okul yönetimlerinin farkındalık yaratarak eğitim vermesine ihtiyaç duyulduğunu söyledi.
Dilek Ertürk, AA muhabirine, eğitimin öncelikle aileden başlaması gerektiğini söyledi.
Akran zorbalığına maruz kalan çocukların fiziksel ya da duygusal olarak zarar gördüğünü vurgulayan Ertürk, UNICEF'in yayınladığı rapora göre dünyadaki çocukların en az yarısının okulda ya da çevresinde akran zorbalığına maruz kaldığını ortaya koydu.
“Zorbalığın fiziksel olması şart değil, duygusal ya da dijital de olabilir” diye vurguladı.
Okullarda akranları tarafından zorbalığa maruz kalmanın bir nedeni olarak çocukların otorite iddiası arzusunu vurguladı ve ebeveynlerin “çocukların etkileşimlerinde sıklıkla onları taklit etmesi nedeniyle davranışlarının ve konuşmalarının farkında olmaları” gerektiğini vurguladı.
Ertürk, çocukların akranlarına zorbalık yapmalarını önlemek için ailelerin okul öncesi dönemde eğitilmesinin önemini vurguladı.
“Eğitim evde başlamalı. Akran zorbalığını önlemek için ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme konusunda bilinçli olmaları ve onlara çocukları için empatiyi öğretmeleri gerekiyor” dedi.
Hayata hazırlanın
Ertürk, özel ihtiyaçları olan çocukların “diğerlerine göre dezavantajlı durumda olduklarını, çünkü engellerinin okuldaki akranları tarafından zayıflık olarak görülebildiğini” kaydetti.
Öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin özel ihtiyaçları olan öğrencilerin akran zorbalığından korunmalarını sağlamaları gerektiğine dikkat çekti.
Bu tür zorbalıklarla başa çıkmak için engelli çocuklara “güçlü iletişim becerileri” kazandırmanın ve özgüvenlerini artırmanın önemini vurguladı ve “okul rehberlik hizmetleri ve öğretmenler tarafından sağlanan önemli desteğin” altını çizdi.
Ertürk, özel gereksinimli öğrencilerin farklı görünümleri nedeniyle diğer çocuklar arasında kabul görmenin “zorluk” yaşadığına dikkat çekti.
“Engelli öğrencilerimizin diğer bireylerle kaynaşmasında öğretmen ve velilerin ayrı rolleri var. Bazen özel ihtiyaçları olan öğrencilerimiz akranlarıyla birlikte ders çalışabiliyorlar ki bunu çok takdire şayan buluyorum çünkü toplumumuzun engellilere yönelik farkındalık ve kabulü geliştirmesi çok önemli. bireyler,” dedi. “seyirciler. Bu nedenle öğretmenlerimizin engelli çocuklarımıza özel önem vermesi gerektiğine inanıyorum.”
Ertürk, akran zorbalığının özel gereksinimli öğrencilerin kendilerini ifade etmelerini nasıl engellediğine dikkat çekerek, sadece okulların veya öğretmenlerin değil, toplumun her kesiminden destek alınması gerektiğini vurguladı.
Eğitimcilerin sınıflarında dengeyi korumaları gerektiğini vurguladı ve “öğretmenlerin bazen özel ihtiyaçları olan öğrencilerle diğerleri arasında ayrım yaptığını” vurguladı.
TIHEK ve Türkiye Milli Eğitim Bakanlığı'nın, özel ihtiyaçları olan çocukları normal okullara entegre etmek ve akranları arasında kabullerini teşvik etmek amacıyla onlara destek ve eğitim sağlama konusunda kararlı olduklarını söyledi.
“Büyük çabalara rağmen Türkiye'de 12 milyona yakın engellinin barınması, onların hayata hazırlanmasında büyük zorluklar yaratıyor.”
Ertürk, okullarda ayrımcılık veya engellerle karşılaşan özel ihtiyaç sahibi bireylere TİHEK ile iletişime geçmeleri tavsiyesinde bulunarak, kurumun bu tür eylemlere katılan okullara ve öğretmenlere yaptırım uygulama yetkisinin olduğunu vurguladı.
Öğretmenlerin öğrenciler arasında seçim yapamayacağını vurgulayarak şöyle dedi: “Bir öğretmen özel ihtiyaçları olan bir çocuğu reddetme lüksüne sahip değil. Tüm öğretmenleri duyarlı olmaya çağırıyorum.”
Ertürk, akran zorbalığıyla ilgili kendi deneyimini paylaşarak, diğer engelli vatandaşların da benzer deneyimler yaşamasını önlemek için destek olma kararlılığını dile getirdi.
“Türkiye'nin ilk görme engelli diplomatı ve TİHEK Engelliler Meclisi üyesi olarak hem engelli hem de engelli olmayan vatandaşlara elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum. İlkokuldan bu güne kadar yaşıtlarım tarafından kabul edilmekten tutun da birçok zorlukla karşılaştım. lojistik konulara.
“Ancak bugün üretken bir birey ve anne olarak kendi hayatımı yönetebiliyorum. Yolculuğumda büyük emeği olan ailemin ve değerli öğretmenlerimin benimle gurur duyduğuna eminim. Öğretmenlerin sahip çıkması gerekenler Engelli bireylerin özel ihtiyaçları nedeniyle ayrıcalıklı olmayan durumlarını hesaba katın” diye ekledi. Öğretmenlerimizin engelli bireylerimize mesleklerine uygun bir şekilde destek olmaları esastır.”