Irak’ın Kalkınmasında Türkiye’nin Kritik Rolü: Irak Başbakanı
Türkiye Irak’ın kalkınmasında hayati bir rol oynayabilir, Irak Başbakanı Muhammed Şii el Sudani Salı günü dedi. Al-Sudani, Irak’ın başkenti Bağdat’ta düzenlediği basın toplantısında, “İki ülke arasında yüksek bir ticaret hacmimiz var.” Dedi. Türkiye, Irak’ın kalkınmasında hayati bir rol oynayabilecek ekonomik olarak gelişmiş bir ülkedir.”
Irak Başbakanı, yağışların azalması ve Türkiye ve İran’dan gelen su miktarının azalmasının Irak’ta su krizine neden olduğunu söyledi. Bu sorunu çözmek için işbirliğini destekliyoruz” dedi.
Bu arada Al-Sudani, Irak’ın bölgesel istikrarı sağlamak için İran ve Suudi Arabistan arasında arabuluculuk rolü oynamaya devam edeceğini söyledi.
Bu ayın başlarında, Irak başbakanı olarak atanan Muhammed Şii el-Sudani, aylarca süren siyasi istikrarsızlıktan sonra ülkenin yeni hükümetini kurmakla görevlendirildi. Irak, son aylarda ilişkileri normalleştirmek ve iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için Suudi Arabistan ve İran arasında birkaç tur müzakereye ev sahipliği yaptı.
Al-Sudani, Bağdat’taki federal hükümet ile Kürdistan Bölgesel Yönetimi arasındaki petrol anlaşmazlığına ilişkin, anlaşmazlığın iki taraf arasında diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin Bağdat ile ilişkileri Irak’ın işgalinden sonra yeni bir döneme girdi. Bu dönemde Irak’ın güvenliği, Türkiye-Irak ilişkileri için Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) terör örgütü sorunu kadar önemlidir. Tartışmaların alt başlıklarını Kerkük sakinleri ve Türkmenlerin haklarının durumu oluşturuyor. İşgalden önce ABD, Türkiye’yi işgal etmeye çağırmıştı, ancak 1 Mart 2003’te Türk parlamentosu, Irak’taki ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin aktif bir üyesi olarak Türkiye’yi reddetti. Türk parlamentosunun kararı, ABD’nin Ortadoğu’daki tek taraflı hareketine ve Türkiye’yi Irak savaşından uzaklaştırma arzusuna bir tepki olarak görülüyor. Türkiye Irak’taki Amerikan planlarının dışında tutulurken, Irak’taki Kürt liderler savaş sırasında ABD ile ittifak yaparak daha fazla güç kazandılar. Sonunda yarı özerk bir birim olarak hareket eden Kürdistan Bölgesel Yönetimi ortaya çıktı ve saldırgan dış politikası Türk dış politikasının mekanizmalarını karıştırdı.
İşgal sonucunda Türk askeri operasyonları da sınırlandırıldı. Irak toprakları ABD’nin toprakları haline geldi ve sonuç olarak Türkiye’nin Irak’ta askeri operasyon başlatmak için ABD’den izin alması gerekiyordu. 1990’larda Iraklı Kürt liderlerle sınırlı ilişkiler, askeri operasyonlar ve merkezi hükümetle son derece sınırlı ilişkiler hızla işe yaramaz hale geldi. Sonuç olarak Türkiye, Irak’ta bir ikilemle karşı karşıya kaldı ve 1990’lardan farklı yeni bir stratejiye ihtiyaç duydu.
2008’den sonra Türkiye yeni bir strateji geliştirdi: Irak’taki tüm gruplara ulaşmak. Irak’ı bir arada tutmak isteyen Sünni ve Şii Araplar için Türkiye kilit bir oyuncu. 2015 yılında Musul’da Türk diplomatlar, 2013-2017 Irak iç savaşı sırasında teröristler tarafından kaçırılmıştı. Daha sonra kurtarıldılar ve savaştan sonra konsolosluk yeniden açıldı.