Kadir Doğulu zor günlerini anlattı: Ciddi sağlık sorunlarım vardı.
Armağan Çağlayan, yıllar önce tanıştığı Kadir Doğulu’da gördüğü değişime şaşırırken Doğulu, bu olgunluğun sebebinin eşi Neslihan Atagül olduğunu belirtti. Doğulu, her zaman baba olmak istediğini ve yapmak istediğini tamamladıktan sonra çocuk konusuna meraklı olduğunu da sözlerine ekledi.
– Setlere gittiğimizde bunu bir avantaj haline getirmeye çalışıyoruz. Sevgimi taze tutuyor, Neslihan’ı ya da beni agresif yapmıyor. O çalışırken ben çalışırken çalışmamaya özen gösteriyoruz. Hem özlemi hem de hasreti kabul ediyoruz.
– Kişisel gelişim kitapları umurumda değil. İnanç sistemi, bilim ve biyoloji ile besleniyorum.
– Tesadüflere inanmıyorum. Bana ait olmayan bir şeye hizmet etmiş gibi geliyor. Eğer onunla karşılaşırsan, senin için çıkar. Seninle tanıştığımda bununla nasıl başa çıkacağımı bilmiyor olabilirim. İlk oyunculuğu teklif ettin ama kabul etmedim. İkinci teklif veren üç kez sormuştu. Üç yüz kişiyi oraya bırakamama durumuydu.
– Armağan Çağlayan: O sırada beraber olduğun bayan bir engeldi. Çok iyi hatırlıyorum
– Her ne ise, o kadar güzel ki her şeyin tadı var! Ama ‘yapabilir miyim’ fikrini ilk bulan sizsiniz.
– Biz beş kardeşiz. Dört erkek bir kız! Kemal en büyüğüdür. Kemal, ben, Mehmet Londra’ya yerleştim. En küçüğü Asuman, en küçüğümüz Deniz, mesleği gereği mühendis olarak Avustralya’ya gitti. Üç yıldır karısıyla oradaydı.
– Babam üç yıl önce sağa göç etti. Annem torunlarına bakmak, çocuklarına bakmak için yılda altı ay İstanbul’a geliyor. 6 ay Mersin’de yaşıyor.
– Çocuğu kim istemez ki, bunun bize bağlı olup olmadığı ile ilgileniyorum. Halil Cibran, çocukların ebeveyn araçla doğduğunu söylüyor; “Çocuk emanettir, anne-baba ‘ben yaptım’ gururu altında olmamalı”. Bunu belirleyen anne ve baba değil. 10 yaşımdan beri baba olmak istiyorum. Neslihan da çok sıcak ama ikimizin de bu dünyada yapacak işleri var. Belki tamamladıktan sonra. Sanırım bu iş bir an meselesi. Neyse ki ikimiz de sağlıklıyız, bu yüzden sorunumuz yok.
– Sağlık sorunlarım var. Üç yıldır bağırsağımda bir sorun yaşıyorum. İrritabl bağırsak sendromu denir. Bununla ilgili coğrafyamı ve yemeklerimi tanımaya başladığımda fiziksel bir iyileşme başladı ve ilaç kullanmadan iyileştim. Doktorlar ilaç bulamadı. Kilo verdim ama açıkçası gerçek enerjimi ve gücümü buldum.
Bana verilen diyet işe yaramadı. 8 ayda yediğim her şeyi yazarak kendi diyetimi buldum. Yeme alışkanlıklarımı değiştirdim.
Günde iki öğün yemek yiyordum, hatta günde 1,5 öğün bile. 8 Açım. Sirkeyi evde kendim yapıyorum, çoğunlukla sarımsak yerim. Yoğurt var ve inek sütü ile ilgili tükettiğim tek şey evde yaptığım yoğurt.
Bunlara dikkat ettiğimde zayıf oldum, çok iyi hissediyorum. Ben de şifa buldum. Bir uzman kadar biliyorum ama kendim. Örneğin, ailemde aynı hastalığı olan biri için çok iyiydi ve biri çok kötüydü. Herkes kendi reçetesini yapacak.