Maarif Vakfı: Türkiye’nin uluslararası eğitim juggernaut’u
Türkiye Maarif Vakfı, Türkiye’nin sektördeki nüfuzunu genişletmeye başlamasından bu yana birkaç yıl içinde dünya çapında önemli bir eğitim markası haline geldi. Yurtdışında Türk okulları kurmak amacıyla kurulmuştur ve şu anda 43 ülkede, 332 okul ve yurtta, basit eğitim merkezlerinden üniversitelere kadar 38.846 öğrenciye hizmet vermektedir.
“Bu, eğitimde Türkiye için önemli bir marka değeri olan amiral gemisi bir kurum. Bu görevin farkındayız. Öğretmenlerimiz ve idarecilerimiz Türkiye ve dünyadaki Türk kültürünün elçileri, ”diyor vakfın başkanı Profesör Birol Akgün.
17 Haziran 2016’da kurulan vakıf, Gülenist Terör Grubu’nun (FETÖ) acımasız bir darbe girişiminden birkaç ay sonra resmen faaliyetlerine başladı. Maarif’in görevlerinden biri, daha önce uluslararası kurumlar ağıyla bilinen FETÖ tarafından işletilen okulları devralmaktı.
Devlet destekli vakıf kuruluşundan bu yana 104 ülke ile temasa geçti ve 52 ülkede misyonlar kurdu. Şimdiye kadar 19 ülke 214 FETÖ bağlantılı okulun kontrolünü Maarif’e devretti; Afganistan’dan Çad’a, Gabon’dan Tunus’a ve Venezuela’dan Irak’a. Aynı zamanda 42 ülkeyle hem FETÖ bağlantılı okulların alınması hem de yeni okulların kurulması için protokoller imzaladı. ABD, Arnavutluk, Avustralya, Bosna-Hersek, Burundi, Cibuti, Macaristan ve Tanzanya dahil 23 ülkede, Türk Maarif Vakfı yeni okullar kurdu.
Maarif okulları Türkçe ile farklı bir müfredat sunmaktadır. Fen derslerinden kodlamaya ve BT teknolojisine, yerel kültür, Türk dili ve diğer dillerdeki derslere kadar vakıf, faaliyet gösterdiği her ülkedeki diğer uluslararası okullarla rekabet eder. Maarif’in kurumları doğal olarak Türk eğitimine öncelik verir ve her mezunun akıcılık kazanmasına yardımcı olmayı amaçlayan özel bir müfredat oluşturur. Yabancı öğrencileri Türk üniversitelerine çekmek için eğitim fuarlarına da ev sahipliği yapmaktadır.
Akgün, Anadolu Ajansı’na (AA) Salı günü yaptığı açıklamada, vakfın genellikle sadece FETÖ okullarını devralan bir kurum olarak görüldüğünü, ancak bunun tek görevi olmadığını ısrarla söyledi. “Misyonumuz Türkiye adına yurt dışında okul açmak. Yurtdışında Türkiye için eğitime açılan bir kapıyız. ” Akgün, vakfın kamu göreviyle görevlendirildiğini, ancak özerk kaldığını söyledi.
Akgün, eğitim politikalarının beş ilkeye dayandığını söyledi: modern bir bilim müfredatı, öğrencilerin kendi kimliklerini oluşturmaları için bir sosyal bilim müfredatı, verimli bir teknoloji müfredatı sunmak ve öğrencilere yerel kültür ve gelenekleri öğretirken yabancı dillerde ileri düzeyde beceri kazandırmak.
Ülkenin “uluslararası toplumda daha görünür” olduğu için Türk eğitiminin ilgi çektiğini ve Maarif’in B-2 düzeyinde Türkçe öğretmek için özel bir bölüm kurduğunu söyledi. “İki buçuk yıl boyunca bir müfredat üzerinde çalıştık ve hala ders kitapları ve yeni materyaller üzerinde çalışıyoruz. Öğrencilere kendi eğitim setlerimizi sunmak istiyoruz ”dedi. Maarif ayrıca okullarının her birinde Türk kaynakları içeren büyük kütüphaneler kurar. “Yurtdışındaki insanları Türk, Türk kültürü konusunda eğitmek önemlidir. Bu sadece ideolojik veya kültürel bir şey değil, ticari ilişkiler için de önemlidir. Şirketlerimizin yurtdışında iş yapabilmesi için Türk iş kültürü, Türk tarihi, kültürü ve gelenekleri konusunda da tecrübeli, iyi eğitimli insanlara ihtiyacımız var ”dedi.
Maarif’in gündeminde yeni eğitim programları var. Akgün, Balkanlar’daki okulları için teknolojilere odaklanan kapsamlı bir müfredat planladıklarını söyledi. Afrika ülkelerinde, makine, bilgisayar teknolojileri, tarım ve sağlık derslerine yönelik meslek kuruluşları açma taleplerini değerlendiriyorlar.
“Türkiye, kendi kültürünü diğer ülkelere, o ülkeye özgü kültürü görmezden gelmeyen ve onlarla etkileşime giren adil, eşitlikçi bir yaklaşımla getiriyor. Ülkemizin yurtdışındaki temel misyonu, sahip olduğumuz kalkınma ve teknoloji seviyesini bu ülkelere iletmektir. Diğer ülkeleri sömürmek için değil, birlikte gelişmek, ortak bir refah yaratmak, adil bir dünya inşa etmek için çalışıyoruz. Maarif, bu ülkeleri, kendi ülkelerine öncelik veren, ancak diğer ülkelere kapalı olmayan iyi insanları yetiştirmek, yetiştirmek için çalışıyor ”dedi.