Muhsin Yazıcıoğlu suikastında şok iddiaları

0
Muhsin Yazıcıoğlu suikastında şok iddiaları

Dönemin BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun, Kahramanmaraş mitinginin ardından 25 Mart 2009’da Yozgat’ta düzenlenecek mitinge gitmek üzere bindiği helikopter, bilinmeyen bir nedenle düştü.

Bölgede yapılan aramaların ardından helikopterin enkazı ve aralarında Muhsin Yazıcıoğlu’nun da bulunduğu 6 kişinin cansız bedeni, kazadan 48 saat sonra 17 gönüllü tarafından Kes Dağı Kuru Dere Kanlıçukur mevkiinde bulundu.

Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin hayatını kaybettiği helikopter kazasının ardından suikast olasılığı konusunda güçlü iddialar bulunsa da, bugün kazanın nedeni tam olarak netleşemedi. Soruşturma 11 yıldır sürüyor …

Emniyet İstihbarat Daire Başkanı ve Yeni Şafak Gazetesi yazarı Bülent Orakoğlu, bugünkü yazısında konuyu ele aldı ve Yazıcıoğlu suikastında soru işaretlerini yazdı.

Bülent Orakoğlu, “Yazıcıoğlu suikastıyla ilgili şok edici iddialar?” Başlıklı makale şu şekildedir;

“FETÖ, 15 Temmuz’dan sonra karşımıza cinayet örgütü olarak çıktı. Toplumu derinden yaralayan kaza süsü verilmiş suikast ve cinayet soruşturmalarının FETÖ savcıları tarafından soruşturulması sonucunda kurgusal komplolarla örtüldüğü, adaletin kurgulanarak zarar gördüğü ortaya çıktı. Delilleri yok edilen masum insanlara karşı komplo. Ne yazık ki BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehit olduğu olayda da aynı yöntem ve sistem yaşandı. Ayrıca Türk milletinin sevgisini ve güvenini kazanan Yazıcıoğlu’nun FETÖ’nün organize operasyonuyla şehit olmasının ardından davaya el koyan MİT TIR’ın vatana ihanet davası savcısı halen FETÖ, Özcan Şişman ve bazı hakimlerden gözaltında tutuluyor. Kararlarda adı geçen savcılar da Yazıcıoğlu’na suikast düzenlendi.

Fetullah Gülen’in talimatıyla hareket eden özel yetkili savcı ve hakimlerin Ergenekon dosyası ile Yazıcıoğlu suikastı arasında bağlantı kurmaya çalışarak kurgusal ifadelerle ‘komplo’ soruşturması yaptıkları ortaya çıktı. Bu hakim ve savcıların tamamı FETÖ’den ihraç edilirken bir kısmı da tutuklandı. O dönemde FETÖ yargı mensuplarının kurduğu komploda gizli tanık olarak ifadeleri alınan tüm zanlıların devlet yargı mensupları tarafından yeniden ifade edilmesinin ardından gerçekler ve kurulacak komplo ortaya çıktı.

Yapılan soruşturmalarda FETÖ savcıları, suikast davası örtbas edildiğinde şeytanın aklına bile gelmeyecek şok yöntemleri kullandı. Kıyamet kopan bir kalabalığın ve milyonların katıldığı bir cenaze törenine defnedilen şehidimiz Yazıcıoğlu’nun anısını bile hedef alan bu terör örgütü PKK ve FETÖ yandaşları, gizli tanıklıklar yaparak ülkeye ihanetlerini bir kez daha itiraf etmiş görünüyorlar. suikast davası. Amerika, İngiltere, İsrail, Almanya ve küresel sistemin hizmetkarları FETÖ, Muhsin Yazıcıoğlu’nu hain bir suikastle şehit ettikten sonra neden Muhsin Yazıcıoğlu’nu itibarını zedelemek istedi?

Feton MIT, 17-25 Aralık Tours, 15 Temmuz İç savaşı ortadan kaldırmak için işgal edilen ve saldırıya uğrayan Türkiye’yi hedef alan saldırıların hükmü küresel. Küresel saldırıların panzehiri, milletin veya halkın yöneticilere desteğine eşdeğerdir. Şehidin cenaze törenlerinde Yazıcıoğlu, kıyamet günlerinde görüldüğü gibi, emperyalistlerin Türkiye’ye yönelik hırslarını kızdıran kalabalığa katıldı. Yazıcıoğlu’nun ölümünden sonra bile, milletin desteğini görmezden gelmek için bazı terör örgütleri ve asi kişilerle ilgili bir algı oluşturmak için kurulan komplo ve yalancı tanıklarla Türk milleti yürekten kaldırılmaya çalışıldı.

FETÖ SAVATÇISI ÖZCAN ŞİŞMAN, FETÖ VE PKK ÜYESİ’NİN GİZLİ TANIKINI YAPTI

FETÖ’nün ifadesini aldığı C kodlu gizli tanık Ünal K., askerlerin enkaz alanına helikopterle 12 saat 45 dakikada, yaya olarak 2 saat 1 saatte ulaştığını söyledi. karda, kar fırtınasında ve olumsuz hava koşullarında araçla. Askerin ve bir MİT görevlisinin derhal enkaz alanına ulaşarak cesetlerin donmasına izin verdiğini iddia etti. Daha sonra yapılan soruşturmalar, sözde gizli tanık Ünal K.’nin FETÖ ve PKK silahlı terör örgütüne üye olma, uyuşturucu kaçakçılığı, ruhsatsız silah bulundurma, mührü kırma, hükümlü ve tutuklulardan kaçma suçlarından suç olduğunu ortaya çıkardı.

Savcıların ifadelerini yineleyen dönemin gizli tanığı Ünal K., kendisine gösterilen gizli tanık ifadelerini kabul etmedi ve “Ben Adana’da ve başka bir yerde böyle bir ifade vermedim. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili herhangi bir bilgim veya deneyimim yok. Bu ifadeler tamamen yanlıştır. Her iki imza da benim değil ”dedi.

Yargıtay’da yargılanan kamu görevlileri hakkında hazırlanan görüşe ek olarak gönderilen 85 sayfalık delil dosyası, kazanın ardında FETÖ’nün izlerini ortaya çıkardı. FETÖ’nün olaya ilk müdahalesi, helikopter enkazına ulaşıldığına ve Yazıcıoğlu’nun canlı bulunduğuna dair asılsız bilgi notu oldu. Yanlış bilgi notunun arama kurtarma çalışmalarını aksattığı, enkaza erişimin engellendiği ve böylece yaşayanların öleceği düşüncesiyle FETÖ’nün zamandan tasarruf etmek istediği belirtildi. FETÖ’nün olaya ikinci müdahalesi, sivil helikopter enkazından GPS parçalarının çıkarılması oldu. Bu haber FETÖ yayın organlarında geniş yer alırken, Zaman Gazetesi “İşte helikopterleri parçalayan subaylar” başlığıyla manşetlere çıktı. Söz konusu haber, lokasyon-konum bilgisi içeren GPS cihazları, kara kutu olarak bilinen ses kayıt bilgileri içeriyormuş gibi kamuoyunu etkileyeceği düşünüldü ve örgütün amaçları doğrultusunda soruşturmayı yönlendirdi.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından dava 5 Şubat 2021’e ertelenirken, bu oturumda önemli kararların alınması bekleniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir