Suriye-Türkiye ilişkilerinde yeni bir durum – bir görüş yazısı – Eurasia Review
Son yıllarda Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkilerde gözle görülür bir değişime tanık olduk. Bazıları bu değişimi diplomaside esneklik ve çeviklik olarak görse de diplomatik bir başarısızlık olarak da yorumlanabilir.
Türkiye’nin Suriye politikası, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana önemli değişikliklere uğradı. Başlangıçta Suriye rejimiyle ilişkiler samimiydi ve “Esad kardeş” gibi ifadeler kullanılıyordu. Ancak çatışmaların yoğunlaşması üzerine Esad, “Kasap Esad” olarak tanımlandı ve Türkiye, Esad rejimine karşı muhalif grupları destekledi. Esad’ı devirmeye yönelik askeri müdahaleler bile düşünüldü.
Ancak bugün Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Esad’la aile yemeği yeme ihtimaline ilişkin açıklamaları, Türkiye’nin Suriye politikasında radikal bir değişim teşkil ediyor. Bu tür açıklamalar diplomaside tehlikeli çelişkiler ve belirsizlik yaratıyor. Bir zamanlar savaş nedeni olarak görülen Esad rejimi, şimdi diyalog ortağı olarak yeniden değerlendiriliyor. Bu esnekliği adlandırmak yanıltıcı olabilir; Gerçek diplomasi, stratejik hedeflere ulaşmak için tutarlılık ve öngörülebilirlik gerektirir.
Bazı büyükelçilerin son yıllarda atanması ve dil becerilerinden ve diplomatik deneyimden yoksun olması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Diplomatik ilişkilerde esneklik, yaratıcılık ve hedeflere ulaşmak için uyum sağlama yeteneği anlamına gelir; ancak dolambaçlı ve sürekli değişen pozisyonlar, uzun vadeli stratejik çıkarlara zarar verebilir.
Kişisel tecrübelerime dayanarak 1990’lı yıllarda buhar kazanları satmak için Suriye’ye çok gittiğimi söyleyebilirim. Bu ziyaretler dostane ve samimi ilişkilerle nitelendi. Buhar kazanları sattık ve iyi para kazandık. Ekonomik açıdan Suriye bizim pazarımız ve arka bahçemizdi. Daha sonra bu ilişkiler düşmanlığa dönüştü. Ve şimdi dostane ilişkilere dönme arzusu var. Bu çelişki başarıdan çok diplomatik başarısızlığa işaret ediyor.
Türkiye’nin Suriye’ye yönelik politikası son yıllarda çelişkili ve belirsizdir. Diplomatik esneklik, stratejik hedeflere ulaşmak için önemlidir, ancak istikrarsız davranışlarla karıştırılmamalıdır. Türk diplomatik ilişkilerine daha tutarlı ve öngörülebilir bir yaklaşım, uzun vadeli çıkarlara daha faydalı olacaktır.