Türk iş dünyası, AB vize anlaşmazlığında “acil” çözüm çağrısında bulunuyor
Üst düzey bir Türk iş yetkilisi Cumartesi günü, kamuoyunda öfkeye yol açan ve Ankara’yı karşı önlem sözü vermeye sevk eden AB vize sorununun hızlı bir şekilde çözülmesi çağrısında bulundu.
Türk vatandaşları, çabaları “kasıtlı” olarak nitelendiren Ankara’yı hüsrana uğratan, geçen yıldan bu yana artan sayıdaki AB vize reddinden ve uzun işlem sürelerinden şikayet ediyor.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Refat Hisarcıklıoğlu, konunun Türk işadamları ve tüccarları için “tehlikeli boyutlara” ulaştığını söyledi.
Hisarcıklıoğlu, İzmir’de düzenlenen etkinlikte, “Son dönemde iş dünyası için vize konusu ciddi boyutlara ulaştı ve ulaşım kotaları ikili ticareti olumsuz etkiledi.”
Vize ve ulaşım kotalarına acilen çözüm bulmamız gerekiyor” dedi.
Türk yetkililer, ekonomi ve eğitim faaliyetleriyle bağlantılı olarak akademisyenler ve iş adamları gibi kişiler için hızlı bir düzeltme, indirimli ücretler, çok girişli vize izinleri ve “daha adil” değerlendirme kriterleri çağrısında bulundu.
Türkiye ile bloğun iyi ticari ilişkileri ve onlarca yıllık göçü var, ancak ilişkiler, mevcut gümrük birliği anlaşmasının uzun süreli güncellenmesi ve genişletilmesi süreci ve Suriye’den gelen mültecilere ilişkin AB politikaları da dahil olmak üzere birçok konuda gergin.
Koronavirüs pandemisi öncesinde Schengen ülkeleri Türkiye’den yılda 900.000’den fazla vize başvurusu alırken bu sayı 2021’de 270.000 civarına düştü.
Türkiye Dışişleri Bakanlığı web sitesine göre, tüm Schengen ülkelerinin vatandaşları Türkiye’yi ziyaret ederken çoğu 90 güne kadar vizeden muaftır ve bazıları sadece kimlik kartlarıyla giriş yapabilir.
Hisarcıklıoğlu, Avrupa Birliği ile ilişkileri her zaman ön planda tuttuklarını söyledi.
Modernleştirilmesi iki taraf arasındaki ekonomik ilişkileri kapsamlı bir şekilde istikrarsızlaştıracak olan Gümrük Birliği anlaşmasının Türkiye’nin üretim kapasitesini dönüştürmek için en önemli araç olduğunu vurguladı.
Ankara ile Brüksel arasında son yıllarda yaşanan bir dizi anlaşmazlık, anlaşmanın güncellenmesi konusundaki müzakereleri durdurdu. 1990’larda daha derin bir ticaret anlaşması, hizmetleri, tarımsal ürünleri ve kamu alımlarını içerecek şekilde genişletilecekti.
Modernizasyon, Türkiye’yi dünyanın en büyük ticaret bloğunun iç pazarına tamamen sokacak ve neredeyse tüm mal ve hizmetlerin engellenmeden akmasına izin verecektir.
Katılım müzakereleri, Türkiye’nin dönüşüm sürecini genişletmiş ve derinleştirmiştir. Katılım süreci son yıllarda durmuştur. Türk iş dünyası olarak bu durumdan memnun değiliz. Hisarcıklıoğlu, “Ülkelerimizin içinde bulunduğu mevcut sorunları dikkate alırsak, ilişkilerin yeniden canlandırılması ihtiyacı açıktır.”
Son çeyrek asırda ikili ticaretin 4 kat arttığına dikkati çeken Çavuşoğlu, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki mal alışverişinin 2022 itibarıyla yaklaşık 196 milyar doları bulduğunu kaydetti.
“Firmalar gümrük birliğinin modernizasyonunu destekliyor. AB kurumları da AB ile Türkiye arasında Yeşil Mutabakat ve Dijital Tek Pazar iş birliğini destekliyor. Türkiye ve AB’nin ekonomik ilişkilerini güçlendirmesi için çok elverişli bir ortam var.” Hisarcıklıoğlu kaydetti.
Türkiye, blokla gümrük birliği anlaşması olan tek AB üyesi olmayan ülkedir. Anlaşma 1995 yılında imzalandı. 21 Aralık 2016 tarihli bir değerlendirmede Avrupa Komisyonu anlaşmanın değiştirilmesini önerdi.
Mevcut gümrük birliği anlaşması yalnızca sınırlı sayıda endüstriyel ürünü kapsar ve tarım, kamu alımları, e-ticaret ve hizmetleri kapsamaz.