Türk mahkemesi bir kez daha tutuklu milletvekilinin haklarının ihlal edildiğini söyledi
Perşembe günü, Türkiye Yüksek Mahkemesi tutuklu milletvekili Can Atalay’ın tahliyesine karar vererek ikinci kez haklarının ihlal edildiğine hükmetti.
Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan genel seçimlerde cezaevinden firar ederek milletvekili seçilen Atalay’ın (47) davası eşi benzeri görülmemiş bir yargı krizine yol açtı.
Atalay, sol görüşlü Türkiye İşçi Partisi’ne (TİP) üye seçildi.
Ancak bundan önce, 2013’te kitlesel protestolar düzenlediği için hükümeti devirmeye çalışma suçlamasıyla Nisan 2022’de hapse atılan yedi sanıktan biriydi.
Sivil toplum lideri Osman Kavala’nın da ömür boyu hapis cezasına çarptırıldığı davada, 18 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Atalan’ın durumu, Kasım ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Yargıtay’ı bir dizi hata yapmakla suçlamasıyla adli krize yol açmıştı.
Yargıçlara karşı Yüksek Temyiz Mahkemesi tarafından eşi benzeri görülmemiş bir ceza soruşturmasını onayladı.
Ekim ayında Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın seçilmiş milletvekillerine tanınan kovuşturmaya karşı dokunulmazlıktan yararlandığına hükmetti. Yargıtay, avukatın cezaevinde tutulmasına ilişkin daha önce verdiği kararın iptaline karar verdi.
Yargıtay bu talebi reddederek Atalay’ın yanında yer alan Anayasa Mahkemesi hakimleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
-‘Anayasal düzeni yok saymak’-
Anayasa Mahkemesi, Atalay’ın durumunu görüşmek üzere perşembe günü yeniden toplandı.
Çoğunluk kararında Atalay’ın Anayasa ile güvence altına alınan seçimlere katılma ve siyasi faaliyetlere katılma haklarının ihlal edildiği belirtildi.
Özgürlük ve güvenlik hakkı da ihlal edildi ve çoğunluk karar verdi. Mahkeme oybirliğiyle siyasetçinin serbest bırakılmasına karar verdi.
Türk hukukuna göre milletvekili seçimlerine katılma ve seçilme hakkına sahip olan bir hükümlünün, seçim sonuçlarının resmi olarak açıklanmasının ardından serbest bırakılması gerekiyor.
Ancak parlamento süreleri sona erdiğinde yine de cezalarının geri kalanını çekmek zorunda kalacaklar.
Ana muhalefetteki Cumhuriyet Halk Partisi’nin lideri Özgür Özil, mahkeme kararının ardından sosyal medyadan attığı bir tweette Atalay’ın anayasaya göre “mümkün olan en kısa sürede” serbest bırakılması gerektiğini söyledi.
“Bu karara direnmek, anayasal hukuk düzenini hiçe saymak anlamına gelir” yorumunu yaptı. “Adalet ve hukuku savunmaya devam edeceğiz.”
– Ben endişeliyim –
Erdoğan, yargı krizinin Türkiye’nin yeni bir anayasa kabul etme ihtiyacının altını çizdiğini söyledi.
Ancak muhalefet grupları hükümetin yeni bir tüzük ile Anayasa Mahkemesi’ni ortadan kaldırmaya çalışacağından korkuyor.
Kasım ayında Avrupa Birliği, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım başvurusuna ilişkin yıllık raporunda demokratik kurumların performansında ciddi eksiklikler bulunduğunu belirtmişti.
Raporda, ciddi düşüşün devam ettiği ve son yıllarda çok sayıda yargı reformu paketine rağmen yargı sistemindeki yapısal eksikliklerin giderilmediği belirtildi.
Atalay mesleği avukatlıktır ve çok sayıda önemli dava üzerinde çalışmıştır.
Kendisi, 2014 yılında batıdaki Soma kasabasında meydana gelen ve 300’den fazla madencinin ölümüne yol açan kömür madeni patlaması sonrasında mağdur olan aileleri temsil ediyordu.
Kendisi ayrıca Türkiye’nin kuzeybatısında 24 kişinin ölümüne ve 300’den fazla kişinin yaralanmasına yol açan bir trenin raydan çıkması sonrasında da davacıları savundu.
fo-bg/jj