Türk yüzücü Üstündağ, ikinci Olimpiyat Oyunlarında kariyerinin zirvesine ulaşmak istiyor
Türk yüzücü Nida Elise Üstündağ geçtiğimiz günlerde, yıldız spor kariyerini ikinci bir Olimpiyat görünümüyle pekiştirme nihai hedefiyle 2024 Paris Olimpiyat Oyunlarına katılma arzusunu paylaştı.
2016 Rio Olimpiyatları’nda Türkiye’yi 200 metre kelebekte temsil eden ve 2017 Universiade’de ülkenin ilk ve tek yüzme madalyasını kazanan yüzücü, yeni hedeflerine ulaşmak için çok çalıştığını söyledi.
Ostundağ, Avrupa ve Dünya Şampiyonalarında finaller de dahil olmak üzere kariyeri boyunca katıldığı birçok önemli müsabakaya dokunmuştur.
Yüzmeye olan tutkusunu ve sonuçlar için çabalarken antrenman ve rekabet sürecinin tadını çıkarmaya devam etme arzusunu dile getirdi.
İlk hedefi, bu yıl Japonya’da yapılacak olan Dünya Şampiyonası ve ardından Olimpiyatlar.
Üstündağ, profesyonel bir sporcu olarak aynı zamanda bir spor psikoloğu ile birlikte çalışarak performansını artırmak ve geliştirmek için her iki tarafı da bir araya getiriyor.
2024 Paris Olimpiyatları’nın lansmanı için etapların yakında başlayacağını, Oyunlara giden sürecin yoğun olacağını, sıkı çalışma ve motivasyon gerektireceğini söyledi.
Nihai hedefi, yarı finallere ve hatta Olimpiyat finallerine yüzerek gitmek ve çocuklara, sporculara ve daha önce hiç spor yapmamış insanlara ilham vererek özveri ve sıkı çalışma ile her şeyin mümkün olduğunu göstermektir.
Ostundağ, Türkiye’deki spor tesislerinin yenilenme sürecine övgüde bulunarak, katılımın, final maçlarının ve madalya sayılarının artırılmasının kademeli bir süreç olduğunu söyledi.
Güçlü bir spor kültürü geliştirmek, çocukların ve yetişkinlerin katılımını teşvik etmek, spor yapmanın faydalarını ve yaşam için faydalı sporları elde etmek için spor ruhunu tabanda özümsemek gerektiğini vurguladı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın öncülüğünde Türkiye, Herkes Yüzebilir projesi gibi girişimler ve okullarda öğrenci katılımını teşvik etme gibi girişimler de dahil olmak üzere, tabanda sporu aktif bir şekilde teşvik etmektedir.
Ostundağ’ın işaret ettiği gibi, üste ne kadar çok sporcu varsa, Türkiye gelecekte o kadar çok uluslararası madalya bekleyebilir.
Dolayısıyla amacı, Türkiye’de güçlü bir spor kültürü oluşturmak için bireylerde sporun yarattığı pozitifliği yaymak ve altyapıyı güçlendirmektir.