Türkiye Batı değil, biz onunla barışalım
Pek çok liderin ABD Başkanı ile Beyaz Saray'da buluşma ayrıcalığı yok.
Fırsat bulan Türkiye cumhurbaşkanı “topa tekme attı” ve 9 Mayıs'ta yapılması planlanan ABD ziyaretini iptal etti.
Bu gelişme pek çok kişiyi şaşırtmadı. Günlerdir Recep Tayyip Erdoğan'ın Washington'a gitmeyeceği yönünde söylentiler dolaşırken, Amerikalılar da bu konudaki hazırlıkları takip ediyor.
Ertelemenin arkasında pek çok neden var ve iki ülke arasındaki ilişkilerin son yıllarda kötüleştiği bir sır değil. Sürekli olarak yeni fırsatlar ekleniyor ve yeni “yanlış anlamalar” ortaya çıkıyor.
Türkiye'nin, terör örgütünün liderlerine sığınacak kadar Hamas'a yakınlaşması, İsrail karşıtı katı tutumu, Rusya ve İran'la yakın ilişkileri ve Batı karşıtı güçlü söylemi, etki alanını genişletiyor. Aralığı daraltmak yerine.
Erdoğan'ın ziyaretinin ertelenmesi, Washington ile Ankara arasındaki şüphelerin artmasına neden olarak ABD-Türkiye ilişkilerini etkileyecektir.
Ancak bazı siyasi analistler bunu iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi açısından kaçırılmış bir fırsat olarak görüyor. Bu görüşün savunucuları, Türkiye'nin Ukrayna ya da Orta Doğu gibi çeşitli krizlerde arabulucu olarak kullanılabileceğine ve güvenilir bir ortak olabileceğine inanıyor.
Türkiye hiçbir zaman Batı'ya katılma yönünde en ufak bir eğilim göstermediği için bu bakış açısı gerçekçilikten yoksundur. Tam tersine sürekli karşı çıkıyor. Türkiye, Batı'ya karşı olduğunu eylemleriyle ve ittifaklarıyla kanıtlıyor.
Türk liderliği için önemli olan tek şey kendi çıkarlarını savunmaktır, başka hiçbir şey değil. Eğer varsa Batı'nın safına dönme veya onunla iyi ilişkiler kurma arzusu yok.
Eğer bu Türkiye'ye fayda sağlıyorsa, kendisini Batı'ya açık ve işbirlikçi olarak tanıtıyor. Aksi halde açık ve net bir şekilde ona karşı döner.
Bunu her zaman yaptı ve şimdi de yapıyor. Sadece Batı'yla değil, herkesle. Recep Tayyip Erdoğan aynı anda birçok tekneyi yönetiyor ve planlarını ilerletmek için gerektiğinde ittifakları açığa çıkarıyor ve dağıtıyor.
Bu, Türkiye ile uğraşanların dikkate alması gereken bir husustur. Kıbrıs ve Yunanistan ile ilgili işaretler mevcut. Bunları görmezden gelmeyi bırakmalı ve gerçekte neler olup bittiğini öğrenmeliler.