Türkiye BRICS’e katılmalı mı? – Bugün siyaset
Türkiye BRICS’e katılacak mı?
Türkiye’ye gelince, BRICS grubuna üye olmak ülkeye ekonomik faydalar getirecek. Ancak ekonomik ittifaklar, Türkiye dahil tüm ülkeler için siyasi sonuçlar doğurmakta ve çoğunlukla ülkelerin siyasi konumlarına göre şekillenmektedir. BRICS, Küresel Güney’in büyük güçleri tarafından oluşturulmuş gayrı resmi bir birlik olduğundan, Türkiye’nin üyeliği diğer üyelikler arasında en büyük sonuçları doğuracaktır.
Türkiye her şeyden önce kendisini bir Avrupa ülkesi olarak görüyor. Topraklarının küçük bir kısmı Avrupa kıtasında yer alsa da Avrupa ile tarihi ve siyasi bağları vardır ve yüzünü her zaman Batı’ya çevirmiştir. 1923 yılında ülkeyi kuran laik toplum, Türkiye’nin Batı bloğunda yer alması gerektiği bahanesiyle Doğu’dan (ve Güney’den) uzaklaştı.
Öte yandan, şu anda ülkeyi yöneten Türkiye’nin muhafazakar demokratik toplumu ne Batı’yla tam bir ittifak içinde ne de Batı karşıtı. Aslında AB üyeliğini diğer ekonomik bloklardan daha fazla memnuniyetle karşılayacaktır. Şu anda her ne kadar Ankara Batı’ya tam bağlılık göstermese ve ABD ve Avrupa Birliği ile ilişkiler istenilen düzeyde olmasa da mevcut hükümet her ikisiyle de güçlü ilişkileri sürdürmek istiyor.
Ankara şimdilik Batılı güçlerden kopmamayı ve aynı zamanda dünyanın geri kalanıyla ilişkilerini geliştirmeyi tercih ediyor. NATO üyeliği ve Avrupa Birliği üyeliğine adaylığı nedeniyle küresel politikada tarafsız kalmaya çalışırken odağını da tamamen değiştirmek istemiyor. Türkiye’nin dengeleme politikasını, ülkenin kendi çıkarlarını ön planda tutan, daha iddialı, bağımsız bir dış politikayı ifade eden “Türkiye’nin Yüzyılı” sloganına bağlamak mümkündür. Türkiye’nin yeni dış politikasının yanı sıra Batılı müttefiklerinden ayrışması da Türkiye’yi yeni işbirliği fırsatları aramaya zorluyor. BRICS siyasi bir blok değildir ve BRICS’e üye olmak eksen değiştirmek anlamına gelmemektedir. Ancak BRICS üyesi olmanın siyasi sonuçları var.