Türkiye desteği reddettikten sonra İsveç’in NATO üyeliği şüpheli
Türkiye, İslam’a yönelik herhangi bir düşmanca eylem konusunda hassas ve cumhurbaşkanı, Mayıs ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde milliyetçiler ve dindar muhafazakarlardan destek almaya çalışıyor.
Aşırı sağcı Danimarkalı aktivist Rasmus Paludan Cumartesi günü Stockholm’ün merkezindeki Türkiye Büyükelçiliği yakınında bir Kuran nüshasını ateşe verdi. Aynı zamanda İsveç vatandaşlığına da sahip olan Paludan, geçen yıl birçok kişinin Müslüman olduğu İsveç banliyölerinde protestolara ve ayaklanmalara yol açan bir dizi provokatif Kuran yakma olayıyla adından söz ettirdi.
Danimarka’da ırkçılık ve hakaretten hüküm giymiş olan Paludan, olaydan önce sağcı bir popülist haber sitesine amacının ifade özgürlüğünü desteklemek olduğunu söyledi.
Türkiye, ABD de dahil olmak üzere NATO müttefiklerinin İsveç ve Finlandiya’yı gruba katılmaya davet etmesi konusunda prensipte anlaşmıştı, ancak İsveç’ten taviz talep etmeye devam etti. Buna, Türkiye’nin terör örgütü olarak gördüğü Kürt gruplara yönelik daha geniş bir baskı ve şüphelilerin iadesi de dahildi.
İsveç, geçen yıl Haziran ayında Madrid’de yapılan NATO zirvesinde varılan ve genişleme sürecinin ilerlemesine izin veren anlaşmaya uyduğu konusunda ısrar etti.
Beyaz Saray sözcüsü Karen Jean-Pierre Pazartesi günü Erdoğan’ın sözlerinin ardından yaptığı açıklamada, “Güvenlik kaygıları açısından NATO’nun Finlandiya ve İsveç’i resmi olarak üye olarak kabul etmesini bekliyoruz.” Kuran’ın yakılmasını “çok saygısız bir eylem” olarak nitelendirerek kınadı.
Cumartesi günü İsveç Başbakanı Ulf Kristersson’un gücenmiş hisseden tüm Müslümanlara sempati duyduğunu ifade eden yorumlarını yineledi.
Kristerson Twitter’da “İfade özgürlüğü demokrasinin temel bir parçasıdır, ancak yasal olanın mutlaka uygun olması gerekmez” diye yazdı.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç, Finlandiya ve Türkiye’deki yetkililerle yakın temas halinde olduğunu söyledi. Stockholm sokaklarında görülen “davranış biçimini” eleştirdi, ancak bunun yasa dışı olmadığını ve “ifade özgürlüğünün çok değerli bir hak olduğunu” söyledi.
Bloomberg