Türkiye, Güney Afrika’nın Lahey’de İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına katıldı
Türkiye, Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına katılma başvurusunu 7 Ağustos Çarşamba günü Uluslararası Adalet Divanı’na resmen sundu.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Türkiye’nin bu konunun takipçisi olmak için elinden geleni yapacağını açıkladı.
Hakan Fidan sosyal paylaşım sitesinde şunları yazdı:
Aralarında ülkenin Lahey Büyükelçisi Selçuk Ünal ve Adalet ve Kalkınma Partisi Milletvekili Cüneyt Yüksel’in de bulunduğu bir Türk heyeti, Türkiye’nin davayı Uluslararası Adalet Divanı’na katılma talebini 7 Ağustos Çarşamba günü sundu.
Daha önce Güney Afrika’nın İsrail’e karşı açtığı soykırım davasına Nikaragua, Kolombiya, Libya, Meksika, Filistin ve İspanya gibi ülkeler de katılmıştı.
Güney Afrika bu davayı geçen yıl Aralık ayında Uluslararası Adalet Divanı’na sundu. Güney Afrika, İsrail’in Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi Sözleşmesi kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ettiğini iddia ediyor.
Cüneyt Yüksel, bu talebi mahkemeye sunmadan önce gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’nin davayı başlangıcından bu yana yakından takip ettiğini söyledi.
İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı’nın daha önce verdiği geçici kararlara uymadığını ve hukuka aykırı hareket ettiğini vurguladı.
Ocak ayında Uluslararası Adalet Divanı İsrail’e Soykırım Sözleşmesi kapsamına girebilecek her türlü eylemden kaçınmasını ve güçlerinin Filistinlilere karşı soykırım yapmamasını sağlamasını emretti.
İsrail, soykırım suçlamalarını temelsiz olduğu gerekçesiyle defalarca reddetti; Ancak Güney Afrika’daki soykırım iddiasını savunanlara göre çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 40 bin Filistinlinin öldürülmesi ve Gazze Şeridi’nin geniş çapta tahrip edilmesi soykırım teşkil ediyor.
Ayrıca, bazıları Gazzelilerin toplu katliamlarını ve kitlesel sınır dışı edilmelerini savunan üst düzey İsrail hükümet yetkililerinin açıklamalarına da işaret ediyorlar.
Güney Afrika’nın İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda açtığı soykırım davasına Türkiye’nin de dahil edilmesi, bu suçlamalara büyük bir uluslararası ağırlık katıyor.
Davaya birçok ülkenin katılmasıyla uluslararası toplumun İsrail üzerindeki baskısı artıyor, hesap verebilirlik ve Birleşmiş Milletler Soykırım Sözleşmesi’ne uyulması talep ediliyor.
Bu gelişme, Gazze’deki insani krize ve İsrail ordusunun ve Hamas’ın eylemlerine ilişkin devam eden küresel kaygının altını çiziyor. Mahkemenin kararını yakından takip edeceğiz çünkü bu kararın çatışma bölgelerindeki uluslararası hukuk ve adalet açısından derin etkileri olacak.