Türkiye-Güney Kore bağları ortak kültür ve tarih sayesinde gelişiyor
Türkiye ve Güney Kore, Kore Savaşı'nın ardından atılan temele katkıda bulunarak daha derin kültürel ve sosyal bağlar kuruyor.
Anadolu Ajansı'nın derlediği bilgilere göre, iki ülke arasındaki uzun vadeli ilişkiler, 1950-1953 Kore Savaşı sırasında Türkiye'nin kuvvet göndermesiyle güçlendi.
Türkiye, Birleşmiş Milletler'in çağrısına yanıt olarak Kore Savaşı'na en fazla asker gönderen ülkelerden biri oldu
Savaşta hayatını kaybeden 721 Türk askerinden 462'sinin naaşı Güney Kore'nin Busan kentindeki Birleşmiş Milletler Anıt Mezarlığı'nda bulunuyor. Koreliler sık sık Türk şehitlerinin bulunduğu antik mezarlığı ziyaret ediyor.
Türkiye, savaş sırasında verdiği destek nedeniyle Güney Kore ile “kardeş ülke” olarak anılırken, iki ülke arasındaki ilişkiler son yıllarda kültürel ve sosyal bağlarla güçlendi.
Kore müziği ve dramasının son yıllarda Türkiye'de oldukça popüler hale gelmesi, Kore dilinin öğrenilmesinin ve bu kültürün tanınmasının artmasına yol açmıştır.
Öte yandan Türkiye, mutfağı ve turistik alanlarıyla da Güney Koreli gençlerin ilgisini çekiyor. Özellikle Türk dondurması ve lorları bu ülkede çok popüler hale geldi.
Türk dondurması tanındı
Jamie Jeong, AA'ya Türkiye'nin çok güzel bir ülke olduğunu öğrendiğini ve en yakın arkadaşının tatile oraya gittiğini söyledi.
Jeong, arkadaşının harika bir tatil geçirdiğini, gitmek istediğini ifade etti ve kebap yemeyi çok sevdiğini belirtti. Türkiye'nin de Kore Savaşı'na katkıda bulunan ülkelerden biri olduğunu ve bu askerleri her yıl andığını bildirdi.
Gwen Lee, “hindi” isminin son dönemde “hindi” olarak kullanılmaya başladığının farkında olduğunu belirterek, “Türk mutfağını, özellikle kebap ve kremayı merak ediyorum” dedi.
Kendisi de Türkiye'nin savaş sırasında ülkesine yardım ettiğini bildiğini bana iletti.
So Min Oh, Türkiye'yi en iyi gıda ürünleri konusunda tanıdığını belirterek, “Türk dondurmasının meşhur olduğunu biliyorum. Son yıllarda Türk kreması Güney Kore'de çok popüler hale geldi.”
Bir diğer Güney Koreli Juyoung Kang ise İstanbul'u ve ünlü Sultan Ahmed Camii'ni ziyaret etmek istediğini söyledi.
Hongri Jo, Türkiye hakkında en iyi bildiği şeylerin Kapadokya, oradaki sıcak hava balonları, Pamukkale ve lokum olduğunu söyledi.
Joe, “İleride fırsatım olursa Türkiye'yi ziyaret edip Kapadokya'da sıcak hava balonu turu deneyimi yaşamak isterim” dedi.
“Çalıştığım şirket sayesinde İstanbul, Sultan Ahmed Camii, Ankara ve Antalya'yı gezme fırsatı buldum. Bu nedenle Türkiye ile ilgili çok güzel anılarım var. Güney Kore'de televizyondaki eğlence programlarında Türkiye sıklıkla konuşuluyor. Turist Hyunyoung Lee, Korelilerin Kapadokya ve Pamukkale gibi yerleri ziyaret ettiğini kaydetti.
Ayla'nın hikayesi
Tongmyung Üniversitesi Turizm Bölümü öğretim üyesi Yeonhee Yeon, kadim Türk ve Kore ülkelerinin tarihte iyi ilişkiler kurduğuna dikkat çekti. “İki ülke birbirini 'kardeş ülke' olarak anlıyor. Türkiye'de İslam'ın varlığı nedeniyle Koreliler bu dini biraz daha anlamaya ve sıcak yaklaşmaya çalışıyorlar” dedi.
Yoon, Koreliler olarak Kore Savaşı sırasında Türk askeri Süleyman Dilberliği ile Güney Koreli yetim kızın hikayesini anlatan “Ayla” filmini derin duygularla izlediklerini doğrulayarak, “Ayla” ile Türklerle tanıştıklarını ifade etti. Askerlik yılları onu derinden etkiledi.
Yoon, “Üsküdar'a gider iken” şarkısını söylerken bu şarkının önemini kendi kendine şöyle anlattı: “Küçükken Üsküdar'an dinlerdim, büyüdükçe ise Üsküdar'an'ı dinlerdim. Bunun Türkçe bir şarkı olduğunu öğrendim.”
“Koreliler bu şarkıyı savaş sırasında Türklerden öğrenip kendi dillerinde tekrar söylediler. Şarkının Türkçe sözlerini çok iyi anlamasam da melodi olarak bu şarkıyı biliyorum.”
Yoon sözlerini şöyle tamamladı: “Savaş sırasında Türk askerlerinin söylediği bir şarkıydı. Bu şarkıyı duymak bana iki ülkenin uzun süredir birbirine çok yakın olduğunu hissettirdi.”