Türkiye ile Irak arasındaki güvenlik anlaşması: Hangi taraf galip geldi?
15 Ağustos’ta, yasadışı Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Türk devletine karşı savaşının 40. yıldönümünü andığı gün, Türk hükümeti Bağdat’la geniş çapta çığır açıcı bir güvenlik ve askeri işbirliği anlaşması olarak kabul edilen bir anlaşmayı imzaladı. Kürdistan İşçi Partisi’nin Irak’taki güçlü varlığına darbe vurmak.
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, geçtiğimiz hafta Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ile Ankara’da açıkladığı anlaşmanın “tarihi önem” taşıdığını açıklamıştı. Hüseyin, bu alanda “Irak ve Türkiye tarihinde ilk” olduğunu söyledi. Ancak, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 yıl aradan sonra ilk kez Nisan ayında Bağdat’a yaptığı resmi ziyaretle aynı zamana denk gelen bir dizi anlaşmanın sonuncusu olan anlaşmanın önemi ve içeriği konusunda görüşler hâlâ keskin bir şekilde bölünmüş durumda. Hangi taraf üstündü? Kime sorduğunuza bağlı.
Tam metni ilk kez Arapça olarak Irak Kürt haber kuruluşu Rudaw’a sızdırılan anlaşmanın ilk maddesinde, amacının her iki tarafın “güvenlik kaygılarını” gidermek olduğu ve “ana hedefin” de olduğu belirtiliyor. “Teröristlerin ve yasaklı örgütlerin her iki tarafın güvenlik egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik oluşturduğu tehditleri ortadan kaldırmaktır.”
Rudaw’da yayınlanan metnine göre en kritik yazılardan biri olan ikinci makale, “Irak topraklarındaki Türk askeri varlığının” sona ereceğini teyit ediyor, ancak Türk kuvvetlerinin geri çekilmesine ilişkin bir takvim sunmuyor. Kuzey Irak’ta binlerce kişinin konuşlandırıldığı tahmin ediliyor.
Abdullah, Amazon’u kapsayan bir muhabirdir. Daha önce teknoloji ve taşımacılık konularını ele aldı ve Uber’in finansmanı, kendi kendini süren araba programı ve kültürel kriz hakkında hikayeler çıkardı. Ondan önce finansta siber güvenlik konusunu ele aldı. Sarah’ın çalışmaları The Wall Street Journal, Bloomberg, Politico ve Houston Chronicle’da yayınlandı.