Türkiye Körfez’de önemli bir rol oynuyor
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ercan Uluslararası Havalimanı’ndaki yeni terminal binasının açılışı için dün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) ziyaret etti. Bu haftanın başlarında Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri ile yeni bir işbirliği bölümü başlattı.
Türkiye’nin bu üç Körfez ülkesiyle ticaret, savunma, teknoloji, iletişim ve güvenlik alanlarındaki ilişkilerini derinleştirmesi karşılıklı yatırımlardan daha fazlasıdır. Ne de olsa Türkiye, o bölgedeki güç dengeleri üzerinde nüfuz sahibi oldu. Ülke şimdi, birkaç yıl önce Doha ile yaptığı gibi, Riyad ve Abu Dabi ile stratejik ittifaklar kurmaya çalışıyor. Diğer Körfez ülkelerinin de bu akımın bir parçası olması muhtemeldir.
Böylece Ankara bölgede tamamen yeni bir rol üstleniyor, aktif olarak normalleşmeden, yatırımlardan, istikrardan, güvenlikten ve kazan-kazan durumlarından bahsediyor. Ayrıca somut adımlar atarak bölgesel düzeni ve entegrasyonu teşvik eder.
Elbette Biden yönetiminin Orta Doğu’daki yeni politikası, Ukrayna savaşının da etkisiyle bölge ülkelerini durumu yeniden değerlendirmeye teşvik etti. Bu nedenle, küresel belirsizliğe bağımsız politikalarla yanıt veren, fırsatları değerlendiren, hızlı hareket eden ve kazan-kazan girişimleri başlatan bu ülkeler üstünlük sağlıyor. Suudi Arabistan ve BAE bu anlamda diğer Körfez ülkelerini geride bıraktı ve şimdiden somut adımlar attı. Ancak, yatırımları çekmek ve bölgedeki siyasi manzarayı şekillendirmek konusundaki rekabetleri uluslararası medyanın dikkatini çekti.
Küresel güçlerin enerji, savunma, lojistik ve finans odaklı yakından izlediği Körfez’deki bölgesel güçler arasındaki yıkıcı rekabetin kimsenin çıkarına olmayacağını söylemeye gerek yok. Bölgedeki dostları ve müttefikleriyle güvenilir ilişkiler kuran Türkiye, süregelen krizlerin sona erdirilmesine ve yerel rekabetlerin örtbas edilmesine yardımcı olabilir. Erdoğan’ın yirmi yılı aşkın bir süredir biriktirdiği diplomatik deneyim, Türkiye’nin son zamanlarda sert/yumuşak güç kullanma becerisini genişletmesinden bahsetmeye bile gerek yok, bu açıdan son derece faydalı olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile ilişkilerin canlandırılmasının Türkiye’nin Körfez’deki bu rolünü oynamasına yardımcı olacağı dikkat çekmektedir. Aynı zamanda, Balkanlar, Doğu Akdeniz, Kafkaslar, Orta Asya ve Afrika’daki güç dengesi üzerinde en büyük etkiye sahip olan Türkiye ile işbirliği, Körfez ülkeleri için önemli jeopolitik kazanımlar sağlayacaktır.
Erdoğan’ın en son Körfez turundan çıkardığım şey, kendisinin uzun vadeli ortak çıkarlara yönelik doğru tavsiyelerde bulunan ve bunları hayata geçiren sağduyulu bir lider olarak ortaya çıkmasıdır.