Türkiye tarihi seçimlerde milliyetçilik dalgasına öncülük ediyor
İlk turun ardından rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaklaşık beş puan önünde bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günkü ikinci turda favori olarak önde gidiyor.
İslamcı kökenli liderin şansı, 14 Mayıs’ta oyların yüzde 5,2’sini kazanmak için birdenbire ortaya çıkan aşırı milliyetçi Sinan Ogan’ın desteğiyle arttı.
Küçük sağcı partiler de paralel parlamentoda oyların yaklaşık dörtte birini aldı.
Tarihçiler ve analistler, Osmanlı sonrası bir cumhuriyet olarak kuruluşunun yüzüncü yılında Türkiye’yi kasıp kavuran milliyetçilik dalgasının sembolizmi karşısında şaşkına döndüler.
Modern devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, “Türklüğü” eski imparatorluğun kültürel ve dini ayrımları arasında köprü kuran birleştirici güç ve ulusal bir fikir haline getirdi.
Şimdi, etrafı Suriye’den Ukrayna’ya uzanan savaşlarla çevrili ve 1990’lardan bu yana en kötü hayat pahalılığı krizini yaşayan Türkler, bir kez daha milliyetçiliği kucaklıyor.
Türk milliyetçiliği konusunda uzman Fransız tarihçi Etienne Cobo, “Milliyetçilik bir teselli kaynağı, orada kendimizi iyi hissediyoruz” dedi.
Erdoğan’ın 1990’larda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemden bu yana savunduğu siyasal İslam ile bu artış arasındaki çelişkiyi reddeden Erdoğan, “Türkiye’nin üzerinde sürekli esen bir atmosfer gibi” dedi.
Kubo, kendisini Erdoğan’ın İslamcı kökenli Adalet ve Kalkınma Partisi ile aynı safta yer alan aşırı milliyetçi bir parti olan aşırı milliyetçi MHP’nin benimsediği bir ilkeye atıfta bulunarak, “Türkiye’nin sözde laikliği bir efsanedir,” dedi.
MHP, “Müslüman olmayan Türk değildir” diyor.
– Değişime Karşı Kararlılık –
Atatürk’ün mirasını tamamen reddetmek istemediğini söyleyen Kobo, Erdoğan’ın kadınların toplum içinde başörtülü kalmasına izin vererek ve eski kiliseleri camiye çevirerek Türkiye’nin laik kurumlarına zarar verdiğini söyledi.
Can Dündar gibi diğerleri daha şüpheci.
Türkiye’nin tartışmalı “terör” suçlaması nedeniyle kendi kendine sürgünde yaşayan Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni, seçmenlerin istikrarı değişime tercih etme kararından yakınıyor.
Dündar, “Barış ve özgürlük yerine güvenliği seçtiler” dedi.
Dündar, bu eğilimin kriz zamanlarında Türkiye ile sınırlı olmadığına dikkat çekti.
Ancak MHP’nin beklentileri aşması ve muhalefet koalisyonunun MHP’nin eski üyelerinin başkanlığındaki milliyetçi bir partiyi içermesi bu oylamada özellikle belirgindi.
Ankara Başkent Üniversitesi’nde siyaset bilimi profesörü olan Menderes Çınar, Türkiye’nin “1990’lardan beri milliyetçilik ve İslam’da paralel bir yükseliş” yaşadığını söyledi.
– Güvenilirlik kaybı –
Atatürk tarafından sosyal demokrat Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) kuran Kılıçdaroğlu, kara kara dilini bırakıp ateşli milliyetçi imalar taşıyan dikenli konuşmalar yaparak yanıt verdi.
Suriye sınırındaki Antakya kentine yaptığı ziyarette “Türkiye’yi göçmenler için bir depo haline getirmeyeceğiz” diyerek iki yıl içinde milyonlarca göçmeni sınır dışı etme sözü verdi.
Kılıçdaroğlu, göçmenlere karşı saldırgan bir kampanya yürüten ve yeni hükümette içişleri bakanı olmak isteyen aşırı sağcı Ümit Özdağ ile de ittifak yaptı.
Bu, ilk turda Kılıçdaroğlu’nu destekleyen ancak sağa kayması nedeniyle ikinci turu boykot etmeyi kısaca düşünen Kürt yanlısı Halkların Demokratik Partisi’ni (HDP) rahatsız etti.
Kılıçdaroğlu, HDP’yi gemide tutmayı başardı.
Ancak onun desteği, Kılıçdaroğlu’nu “teröristlerle” gizli anlaşma suçlamalarına karşı, HDP’yi yasadışı Kürt militanların siyasi kanadı olarak gören Erdoğan’dan daha savunmasız hale getirdi.
Çınar, Kılıçdaroğlu’nun yeni ulusal pozisyonunun kuşatıldığını ve karşılık verme girişiminin “mantıklı” olduğunu söyledi.
Analist, “Ancak bu aynı zamanda tüm güvenilirliği kaybetme riski taşıyor” diye ekledi.
ach / rba / zak / imm / giv