Türkiye’deki cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi dünya için neden önemli?
THaftalar önce Recep Tayyip Erdoğan ile liderliğini yaptığı ülke Türkiye bir yol ayrımındaydı. Hem başbakan hem de cumhurbaşkanı olarak 20 yıl iktidarda kaldıktan sonra, aktivist muhalefet arasında onun seçim sandığı yoluyla zorlanabileceğine dair artan bir iyimserlik vardı.
Altı güçlü partiden oluşan bir koalisyon, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun arkasında birleşti ve 74 yaşındaki yumuşak dilli, cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde kamuoyu yoklamalarını zirveye çıkardı. Belki de ilk tur oylamayı doğrudan kazanmak için yeterli değil -bir adayın oyların yüzde 50’sinden fazlasına ihtiyacı olacaktır- ama kesinlikle AKP’nin başındaki Erdoğan’ı ikinci tura zorlamak için yeterli.
Erdoğan’ın alışılmışın dışında faiz oranlarını düşük tutma politikasının körüklediği yükselen enflasyonla yıllardır düşüş sarmalında olan Türk ekonomisine odaklanan Kılıçdaroğlu’nun ilk tur oylamadan önceki mesajı, revizyondan biriydi. Muhalefet partileri, hükümetin Şubat ayında 50.000 kişinin ölümüne neden olan yıkıcı depremlere yavaş tepki vermesine duyduğu öfkeyle ve Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığı etrafında gücünü pekiştirirken ülkenin aldığı otoriter dönemeçte birçok genç için alarmla birleştiğinde, halkın istekliliğinden emindi. Yeni bir başlangıca öncülük etmek için. Erdoğan kesinlikle yıllardır savunmasız görünüyordu.