Türkiye’deki Pragmatik İslamcı, Shlomo Ben-Ami
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kısa vadeli İslamcı bir despot olabilir, ancak Türkiye’nin dünyadaki rolü söz konusu olduğunda, pragmatik değilse de hiçtir. Küresel yeniden yapılanma döneminde, Batı ile ittifakını sürdürmeye ve Batı’nın düşmanlarıyla ilişkilerini sürdürmeye kararlıdır.
TEL AVIV – Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçilmesi ne anlama geliyor? Görülmemiş bir üçüncü dönem Türk dış politikası için mi? çok değil. Nitekim muhalefet kazansa bile ülkenin dış politikası değişecekti. Sadece şıközünde değil. Türkiye için, bir NATO üyesi olarak yükümlülükleri ile Rusya ve Çin ile çalışma ilişkileri arasında pragmatik bir denge kurmak, kaçınılmaz bir kültürel ve stratejik zorunluluktur.
Erdoğan olabilir İslami despot Kısa bir fitil ile, ancak Türkiye’nin dünyadaki rolü söz konusu olduğunda, pratik değilse hiçbir şey değildir. Batı’ya yaptığı periyodik saldırılarla uzun süredir hüsrana uğramış seçmenlerin ihtiyaçlarını karşılıyor ve “AvrasyaBu, uzun zamandır Türkiye’nin aşırı solunun toplanma çığlığı olmuştur. Dahası, küresel yeniden yapılanma döneminde Erdoğan, Türkiye ile ilişkileri sürdürerek bahislerini korumanın Türkiye’nin çıkarına olduğuna karar verdi. Batı karşıtları.
Ancak başkanlığının ilk zamanlarında kriterleri karşılama yolunda önemli adımlar atan Erdoğan birleştirme Avrupa Birliği’ne – Amerika Birleşik Devletleri’ni veya Avrupa’yı yabancılaştırmamanın ülkesinin de çıkarına olduğunu biliyor. NATO’dan ayrılmak, Avrupa’dan kopmak ve Rusya ile Çin liderliğindeki “anti-emperyalist” fraksiyona katılmak, Osmanlı sonrası Türkiye için hiçbir zaman bir seçenek olmadı.
Okumaya devam etmek için şimdi kaydolun.
hesabın var mı? kayıt olmak