Türkiye’deki tasfiye mağdurlarını konu alan bir filmin yönetmeni, hükümet sansürüne meydan okuduğu için ödül aldı
Türkiye’de darbe sonrası tasfiye mağdurlarının karşılaştığı zorlukları vurgulayan bir belgeselin yönetmeni Najla Demirci, hükümetin çalışmalarını sansürleme çabalarına karşı koyma konusundaki meydan okuması nedeniyle Çağdaş Gazeteciler Derneği’nden (CGD) ödül aldı. bir iş, Türk dakikası Kronos haber sitesinden alıntıdır.
Türkiye Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin ardından devlet kurumlarında geniş çaplı bir tasfiye başlattı. 130.000’den fazla kamu çalışanı, “terör örgütleriyle” bağlantılı oldukları şüphesi nedeniyle işini kaybetti. İşten çıkarılanlar aynı zamanda özel sektörde çalışma engelleriyle ve pasaport alma kısıtlamalarıyla da karşı karşıya kaldı.
“Hakmu Kanunu” (KHK) başlıklı belgesel, hükümetin darbe sonrası KHK olarak bilinen KHK’ları nedeniyle kamu hizmetindeki işlerini kaybeden doktor Yasmin ve öğretmen Engin’in karşılaştığı zorluklara odaklanıyor. Adalet ve Kalkınma Partisi hükümeti.
Eylül ayında, Türkiye’nin güneyinde 60 yıldır düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali, Demirci’nin filminin kaldırılmasıyla ilgili tartışmaların ardından aniden iptal edildi. Belgeselin kaldırılması kararı, tasfiye mağdurları ve aktivistler arasında yoğun öfke ve eleştirilere yol açtı.
Kanun Hekmo filminin festival listesinden çıkarılmasına tepki olarak, festivale katılan diğer filmlerin 28 yapımcısı ve yönetmeni de Demirci ve belgeseliyle dayanışma amacıyla filmden çekildiklerini duyurdu. Festivalin iptali, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın festivali düzenleyenleri “terör propagandasına” izin vermekle suçlaması ve sponsorların da buna uyması üzerine desteğini çekti.
Demirci, CGD’den “Sansüre Karşı Direniş” ödülünü, Bursa Mudanya Montanya Otel’de düzenlenen törenle aldı. Ödülünü, festivalin belgeselinin kaldırılması kararını protesto etmek amacıyla filmlerini Antalya Film Festivali’nden geri çeken yönetmen arkadaşlarına adadı.
Yönetmen, sansürle mücadelenin tek başına yapılabilecek bir şey olmadığını vurgulayarak, filmlerini festivalden çekerek sansüre karşı tavır alan meslektaşlarının cesaretini övdü.
Yönetmenliğini Demirci’nin üstlendiği belgesel, yalnızca Türkiye’de tanınmakla kalmadı, uluslararası alanda da beğeni topladı. Film, Kasım ayında İtalya’daki Cinema di Direti Umani di Napoli festivalinde Özel Mansiyon Ödülü’nü kazandı ve burada darbe sonrası tasfiyeden hayatları etkilenen bireylerin cesur mücadelesini tasvir etmesiyle övgü topladı. Salerno’daki Cinema e Diritti kültür derneği tarafından düzenlenen festival, insan haklarına ilişkin belgesel ve uzun metrajlı filmlerin gösterildiği bir etkinlik.