Türkiye’nin huzursuzluğu ve saldırıları, Suriye’deki yirminci Astana toplantısını gölgeledi
Toplantı, kendi kendini yönetmeye yönelik yasa dışı çabalar da dahil olmak üzere, sahada yeni bir gerçeklik yaratma girişimlerini kınayan bir kapanış bildirisiyle sona erdi.
Peki, Astana görüşmelerinde Suriye’de kapsamlı bir çözüme ulaşmak için sarf edilen çabalar nasıl etkilenecek? Özellikle Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Ayman Soussan’ın Astana sürecindeki herhangi bir somut sonucun, Türkiye’nin net bir takvime göre Suriye topraklarından çekilmesini tanımasına dayanması gerektiğini doğrulamasından sonra.
Ancak nihai açıklamada garantör ülkeler olan Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına ve birliğine bağlı olduğu ve Suriye petrolüne el koymaya yönelik her türlü yasa dışı operasyonu reddettiği teyit edildi.
Görüşmeye garantör ülkeler ile Suriye rejimi ve muhalefet temsilcilerinin yanı sıra Birleşmiş Milletler, Ürdün, Lübnan ve Irak’tan gözlemciler katıldı.
Mültecilerin ve yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde geri dönüşünü kolaylaştırma ihtiyacı ve bu adım için uluslararası desteğin önemi de vurgulandı.
Garantör ülkeler, Kazakistan Dışişleri Bakanlığı’nın yirminci toplantının son toplantı olacağını açıklamasının ardından, Suriye konulu yirmi birinci uluslararası toplantıyı 2023’ün ikinci yarısında düzenlemeyi kabul etti.
Bu arada Rus tarafı, Astana formülünün belirli bir yere bağlı olmadığını, Suriye konusundaki görüşmelerin sürdürülmesi için yeni bir yer belirleneceğini doğruladı.
Peki bu yeni yer neresi olacak? Bir Arap ülkesi buna ve dolayısıyla Suriye krizini çözmeye yönelik Arap yolunun devamına ev sahipliği yapabilir mi? Bölgesel gerilimler devam ederken ve diplomatik çabalar devam ederken cevap arayışı devam ediyor.
“Seyahat fanatik. Web aşığı. Hardcore alkol ninja. Sosyal medya uzmanı. Bira fanatik.”