Türkiye’nin yargı reformu paketi kadınların soyadı seçme hakkını kısıtlıyor

0
Türkiye’nin yargı reformu paketi kadınların soyadı seçme hakkını kısıtlıyor

Türk hükümeti bu Tepkiyle karşı karşıya Anayasa Mahkemesi’nin kararı hiçe sayılarak, kadınların evlendikten sonra kızlık soyadını kullanma hakkını kısıtlayacak Dokuzuncu Yargı Reformu Paketi teklifi için. Kadın hakları savunucuları, gelecek hafta parlamentoya sunulması beklenen reform paketinde yer alan önerinin önceden garanti altına alınan yasal haklara ve cinsiyet eşitliğine zarar verdiğini söylüyor.

22 Şubat 2023’te Anayasa Mahkemesi Karşı karar Medeni hukukta bir kadının, kızlık soyadının yanında kızlık soyadını kullanmak için başvurmadığı sürece, evlendiğinde kocasının soyadını almasını gerektiren bir düzenleme. Mahkeme bu kuralı anayasaya aykırı buldu ve Meclis’e tapu haklarında cinsiyet eşitliğini sağlayacak yeni bir yasayı dokuz ay içinde çıkarması talimatını verdi. Bu direktife rağmen Meclis gerekli değişiklikleri henüz uygulamaya koymamış, bunun yerine benzer bir düzenlemeyi yeni reform paketine dahil etmiştir.

Kürt yanlısı Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin hukuk komitesi sözcüsü Sevda Çelik Özpingol, önerilen değişiklikleri şöyle eleştirdi: “Bu hakkın hukuken tanınması gerekiyor ama bugün eski kanun yeniymiş gibi sunuluyor. İptal kararından sonra da herhangi bir değişiklik yapılmadı.” “Bu tür düzenlemelerle yasal olarak kazanılmış hakların elinden alınmasına yönelik bu yaklaşımı reddediyoruz.” Avrupa Birliği İstanbul Sözleşmesi Kadın haklarını baltalayan politikalara yönelik eğilimin kanıtı olarak.

Özbingöl, kadınların vatandaş ve birey olarak güçlendirilmesini destekleyen daha ilerici, demokratik ve eşitlikçi yasal reformlar yapılması çağrısında bulundu. Güncelliğini yitirmiş yasaların ötesine geçen, toplumsal ihtiyaçları karşılayan, kadınları vatandaş ve birey olarak destekleyen düzenlemelere ihtiyacımız var. Ancak son yasal değişiklikler, kadınları görmezden gelen, siyasi amaçlı bir yaklaşımı ortaya koyuyor” diye konuştu. Kadın hakları meselelerinin siyasi niteliğinin tanınmasının önemini vurgulayarak bu gerileyici tedbirlere karşı çıkın.

Anayasa Mahkemesi’nin reform kararıyla sonuçlanan tapu hakları mücadelesi, AKP ve MHP’nin yasama organını kontrol etmesiyle tekrarlanan bir modelin altını çiziyor. Yasama organı, talep edilen değişiklikleri yasalaştırmak yerine, itiraz edilmesi zor olacak daha kısıtlayıcı bir yasal çerçeve sunmaya çalışıyor. Bu model, egemen seçkinlerin kazanılmış haklar kavramını tanımadığı ve hakların yalnızca devletin kendisi tarafından verilebileceğine inandığı Türk yönetiminin çok önemli bir yönünü vurgulamaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir