Uluslararası gözlemciler Türkiye seçimlerinin ‘özgür ama adaletsiz’ olduğunu söylüyor
AGİT Pazartesi günü yaptığı açıklamada, “Medyanın önyargısı ve ifade özgürlüğü üzerindeki ısrarlı kısıtlamalar, eşit olmayan bir oyun alanı yarattı ve görevdeki için haksız bir avantaja katkıda bulundu.”
Uluslararası gözlemciler Pazartesi günü, Türkiye seçimlerinde hem 14 Mayıs’taki ilk tur hem de 28 Mayıs’taki ikinci tur seçimlerin özgür ama adil olmadığını kaydettiler.
İkinci tur seçimler seçmenlere gerçek siyasi alternatifler arasında bir seçim sunarken, AGİT Özel Koordinatörü Farah Karimi Ankara’da düzenlediği basın toplantısında “medyanın taraflı olması ve seviye eksikliğinin oyun sahasına görevdeki başkan için gereksiz bir avantaj sağladığını” söyledi.
Pazar günü yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a bol yayın süresi garanti eden RSF’ye göre, Türkiye medyasının yaklaşık %90’ı hükümetin veya destekçilerinin elinde.
Yalnızca birkaç muhalif gazete basılı kaldı ve çoğu yalnızca çevrimiçi yayınlara geçti.
Yayın kuruluşu bekçi köpeğinin muhalefet üyelerine göre, Erdoğan devlete ait ana televizyon kanalında yaklaşık 33 saat, cumhurbaşkanı rakibi Kemal Kılıçdaroğlu ise 32 dakika yayın yaptı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Delegasyonu Başkanı Frank Schwab, Türkiye’de seçimlerden sonra azınlıklara yönelik söylemlere son verilmesi ve seçim süreçlerinde şeffaflık çağrısında bulundu.
Erdoğan, ülke yükselen enflasyon ve yıkıcı bir depremin ardından acı çekerken, giderek artan otoriter yönetimini üçüncü on yıla uzattı.
Üçüncü bir dönem ona hem yurtiçinde hem de uluslararası alanda daha güçlü bir el veriyor ve seçim sonuçlarının başkent Ankara’nın çok ötesinde etkileri olacak.
Avrupa ve Asya’nın kavşağında bulunan Türkiye, NATO’da önemli bir rol oynamaktadır.