Yargıtay, tutuklu milletvekilinin sunduğu ikinci dilekçeyi erteliyor
Türkiye Anayasa Mahkemesi, hapisteki muhalefet milletvekilinin haklarının ihlal edildiği iddiasıyla sunduğu ikinci dilekçeyi, milletvekili lehine verilen ilk kararın Yargıtay ile krize yol açması üzerine mahkeme Genel Kuruluna gönderdi. Türk dakikası Gazit Duvar haber sitesinden alıntıdır.
Geçtiğimiz Mayıs ayında Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) milletvekili seçilen avukat ve insan hakları savunucusu Can Atalay’ın avukatları bir kez daha, Dilekçe verin Bu ayın başlarında Yüksek Mahkeme. Mahkemeden Atalay’ın adil yargılanma hakkı, seçme, seçilme ve siyasi faaliyetlere katılma hakkının yanı sıra özgürlük ve güvenlik hakkının bir kez daha ihlal edildiğine karar verilmesini istediler.
Avukatlar ayrıca mahkemeden Atalay’ın maruz kaldığı istismara son verilmesini, bunun da Atalay’ın cezaevinden çıkarılması anlamına gelmesini istedi.
Anayasa Mahkemesi bunu zaten yapmıştı. Duyuru Atalay davası hakkında 25 Ekim’de verilen kararda, Türkiye’nin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın seçme, seçilme ve siyasi faaliyetlere katılma hakkına ilişkin 67. maddesi ile seçme ve seçilme hakkına ilişkin 19. maddesini ihlal ettiği belirtildi. özgürlük ve güvenlik. . Mahkeme kararı uyarınca Atalay’a ayrıca 50 bin lira manevi tazminat ödenecek.
Fakat Yargıtay, Onaylandı Atalay’ın Eylül ayında Gezi Parkı davasında 18 yıl hapis cezasına çarptırılması, bu karara itiraz ederek, yaygın eleştirilere ve yargı darbesi suçlamalarına yol açtı.
Çarşamba günkü toplantısında Atalay’ın ikinci talebini değerlendiren Yargıtay, önceki kararının arkasında durmak yerine talebini mahkeme genel kuruluna göndermeyi tercih etti.
Yargıtay, çelişkili bir karar bekleniyorsa veya başvurunun mahkeme dışında başka bir merci tarafından da incelenmesini gerektirecek nitelikteyse, başvuruları Genel Kurul’a incelemeye gönderir.
Mahkemenin bu hamlesi, yeni bir adli krize yol açmayı önleme girişimi olarak yorumlandı.
Brüksel merkezli avukat Ali Yıldız, eski adı Twitter olan X’te, Genel Kurul’un diğer tutuklu milletvekili CHP’li milletvekili Enis Berberoğlu hakkında aldığı önceki kararın Atalay davası için emsal teşkil edebileceğini söyledi.
Casusluk suçlamasıyla 15 ay hapis yatan Berberoğlu, Ekim 2020’de alt mahkemelerin haklarının ihlaline ilişkin ilk mahkeme kararına itiraz etmesi ve Berberoğlu’nun yeniden yargılanmasının reddedilmesi üzerine yeniden mahkemeye başvurmak zorunda kalmıştı.
Mahkemenin hareketinin “utanç verici” olduğunu ve “başvuranın özgürlüğünü ihlal ettiğini” söyledi.
Yargıtay, Atalay hakkındaki kararı nedeniyle Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da suç duyurusunda bulundu. Bu karar, Türkiye’de bir yüksek mahkeme üyesinin başka bir yüksek mahkemede meslektaşlarına karşı dava açtığı ilk dava oldu.
Türk yargısı bağımsız olmadığı için yaygın eleştirilere maruz kalıyor. Eleştirmenler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, özellikle 2016’daki darbe girişiminin ardından yargı üzerinde kontrol uygulamak ve ülkede tek adam yönetimi kurmakla, ardından sadakatsiz vatandaşlara geniş çaplı bir baskı uygulamakla ve ardından ülkenin başkanlık sistemine geçişini suçlamakla suçluyor. Ona geniş yetkiler veren hükümet sistemi.
Pek çok kişi ülkede artık kuvvetler ayrılığının kalmadığını, yargı mensuplarının hükümetin kontrolü altında olduğunu ve hukuka dayalı karar veremediklerini söylüyor.
Eleştirmenleri haklı çıkaran bir gelişmeyle Türkiye, hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke arasında 117. sırada yer aldı. yayınlanan Ekim ayında Dünya Adalet Projesi (WJP) tarafından geçen yıla göre bir sıra geride kaldı.